Bazen dağ yollarında karşınıza akan bir su çıkar. İşte o zaman, ormanların serinliği, suyun ferahlığı aksın istersin içine.
Uzatırsın avuçlarını içersin kana kana. O da yetmez doldurursun bir bardağa, o
su artık senindir. Ve akıp giden zaman içinde deklanşöre basarsın o an; artık hem
senin, hem tarihin, hem de herkesin olabilir. O kare kimi zaman bir belgedir,
kimi zaman bir sanat eseri.