DIŞ KUVVETLER
Enerjisini güneşten alan kuvvetlere dış kuvvetler denir. İç kuvvetler dünyanın büyük yeryüzü şekillerinin oluşumunu sağlar. Dış kuvvetler ise bu şekilleri aşındırarak biçimlendirir. Dünyamızı etkileten dış kuvvetler şunlardır. “Rüzgârlar”, “akarsular”, “yeraltı suları ve kaynaklar”, “buzullar”, “gel-git, dalga ve akıntılar”.
A. RÜZGÂRLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER
Rüzgârlar, kopardıkları parçacıkları havalandırarak taşımak, bu parçacıkları çarptırarak aşındırmak ve gücü bitince de biriktirmek yoluyla yeryüzünde şekillendirme yaparlar.
Rüzgârlar, en fazla kurak ve yarı kurak bölgelerde etkilidirler. Çünkü bu bölgelerde bitki örtüsü zayıf, arazi kuru, rüzgâr hızlıdır.
Rüzgâr Aşındırma Şekilleri
Rüzgârlar, güçleri ölçüsünde yeryüzünden kopardıkları parçacıkları veya mevcut materyalleri sürükleyerek, havalandırarak taşırlar ve önüne çıkan engellere çarptırırlar. Bunun sonucunda, kayaların yüzeyinde çizikler ve oyuklar oluşur. Aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakalar üst üste oluşmuş ise bu oyuklar büyür ve bazı şekiller meydana gelir. Bu şekillerin en sık görülenleri şeytan masaları (mantar kayalar) ve şahit kayalardır.
Mantar kayaların oluşum aşaması
Şahit kayaların oluşum aşaması
Rüzgâr Biriktirme Şekilleri
Rüzgâr biriktirme şekillerinden en yaygın olanları kumullardır. Kumullar, rüzgâr hızının azaldığı alanlarda kum yığınları şeklinde meydana gelirler.
Rüzgâr yönünde uzanan kumul tepelerine boyuna kumul, rüzgâra dik yönde olanlara da enine kumul denir. Hilal biçimindeki enine kumullara da barkan adı verilmektedir.
Kumul alanlarına yakın yerlerde oluşan ince toz birikintilerine ise lös toprakları adı verilmektedir.
Rüzgâr erozyonu, tarım alanlarındaki verimli toprakları süpürmektedir. Bu nedenle, rüzgâr erozyonundan topraklarımızı korumamız gerekmektedir.
Rüzgâr erozyonundan korunmak için;
Kurak mevsimlerde toprakların sürülmemesi,
Toprağa otsu bitkiler ekilmesi,
Ağaçlandırma yapılması,
Tarlaların nadasa bırakılmaması,
Meralarda aşırı otlatmanın engellenmesi,
Hasattan sonra anızların yakılmaması, vs gereklidir.
Enerjisini güneşten alan kuvvetlere dış kuvvetler denir. İç kuvvetler dünyanın büyük yeryüzü şekillerinin oluşumunu sağlar. Dış kuvvetler ise bu şekilleri aşındırarak biçimlendirir. Dünyamızı etkileten dış kuvvetler şunlardır. “Rüzgârlar”, “akarsular”, “yeraltı suları ve kaynaklar”, “buzullar”, “gel-git, dalga ve akıntılar”.
A. RÜZGÂRLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER
Rüzgârlar, kopardıkları parçacıkları havalandırarak taşımak, bu parçacıkları çarptırarak aşındırmak ve gücü bitince de biriktirmek yoluyla yeryüzünde şekillendirme yaparlar.
Rüzgârlar, en fazla kurak ve yarı kurak bölgelerde etkilidirler. Çünkü bu bölgelerde bitki örtüsü zayıf, arazi kuru, rüzgâr hızlıdır.
Rüzgâr Aşındırma Şekilleri
Rüzgârlar, güçleri ölçüsünde yeryüzünden kopardıkları parçacıkları veya mevcut materyalleri sürükleyerek, havalandırarak taşırlar ve önüne çıkan engellere çarptırırlar. Bunun sonucunda, kayaların yüzeyinde çizikler ve oyuklar oluşur. Aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakalar üst üste oluşmuş ise bu oyuklar büyür ve bazı şekiller meydana gelir. Bu şekillerin en sık görülenleri şeytan masaları (mantar kayalar) ve şahit kayalardır.
Mantar kayaların oluşum aşaması
Şahit kayaların oluşum aşaması
Rüzgâr Biriktirme Şekilleri
Rüzgâr biriktirme şekillerinden en yaygın olanları kumullardır. Kumullar, rüzgâr hızının azaldığı alanlarda kum yığınları şeklinde meydana gelirler.
Rüzgâr yönünde uzanan kumul tepelerine boyuna kumul, rüzgâra dik yönde olanlara da enine kumul denir. Hilal biçimindeki enine kumullara da barkan adı verilmektedir.
Kumul alanlarına yakın yerlerde oluşan ince toz birikintilerine ise lös toprakları adı verilmektedir.
Rüzgâr erozyonu, tarım alanlarındaki verimli toprakları süpürmektedir. Bu nedenle, rüzgâr erozyonundan topraklarımızı korumamız gerekmektedir.
Rüzgâr erozyonundan korunmak için;
Kurak mevsimlerde toprakların sürülmemesi,
Toprağa otsu bitkiler ekilmesi,
Ağaçlandırma yapılması,
Tarlaların nadasa bırakılmaması,
Meralarda aşırı otlatmanın engellenmesi,
Hasattan sonra anızların yakılmaması, vs gereklidir.