Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Göktürkler


BİRİNCİ GÖKTÜRK DEVLETİ (552-630)

GÖKTÜRKLERİN ( I.VE II.) ÖNEMLERİ :
  •           Tarihte ilk defa Türk adıyla kurulan devlet, Göktürk Devleti’dir.
  •           Orhun Anıtlarını dikerek (II.Göktürk zamanında) Türk tarihi ve Türk edebiyatının ilk yazılı kaynaklarını oluşturmuşlardır.
  •           Milliyetçilik duygusu, Fransız ihtilalinden 1000 yıl önce Göktürkler döneminde en yüksek seviyede yaşanmıştır.

       Çin kaynaklarına göre, kökeni Asya Hunlarına dayanan Göktürklerin ilk zamanları hakkında çeşitli efsaneler vardır. Göktürklerin hükümdar ailesi olan Aşina soyunun bir kurttan türediği yolundaki efsanenin benzerlerine Asya Hunlarında da rastlanması, onların, adı geçen devletin soyundan geldiği inancını güçlendirmektedir.
      Çin kaynaklarından : "Türkler komşu bir hükümdar tarafından yenilmişler ve on yaşındaki bir erkek çocuk dışında hepsi de öldürülmüşlerdi. Çocuğu dişi bir kurt kurtardı ve bir mağara içindeki 100 kilometre uzunluğunda olan ovaya getirdi. Büyüyen çocuğun, kurttan on oğlu dünyaya geldi Çocuklar dışarıdan kendilerine birer eş buldular. Bunların da çocukları oldu. Bunun arkasından her biri bir soy adı aldı; Aşina da bunlardan biri idi. Birçok nesil geçtikten sonra onlar mağaradan çıktılar ve Kişan ( Altay) Dağları'nın güneyinde yerleştiler; burada juan-juanlar ( Avarlar) için demirden aletler yapmaya başladılar."

        Merkezleri : Ötüken
        Kurucusu :  Bumin Han
       Asıl merkezleri, Orta Tiyanşan (Tanrıdağları) bölgesiyle Isık gölü çevresi olan Göktürkler, 545 yıllarında  Tabgaçların yardımıyla Avarlara isyan ettiler.
 Bumin Han idaresinde, eski Hun başkenti Ötüken merkez olmak üzere I. Göktürk Devleti'ni kurdular (552)
        Kuruluştan itibaren devlet, doğu ve batı olmak üzere iki koldan yönetilmiştir. Batı kanadını kardeşi İstemi'ye yabgu unvanıyla birlikte veren Bumin Han,doğu kanadını idare ediyor ve bu kanadın üstünlüğü dolayısıyla devletin  gerçek hükümdarı oluyordu.  Bumin Han, devletin kurulduğu 552 yılında öldü.

Mu-kan Kağan (553-572) : 

Mu-kan Devri, devletin en parlak dönemidir.
Mukan ilk olarak Avarları batıya doğru göçe zorladı.Bundan sonra doğuda Kitanları ve kuzeyde bulunan Kırgızları  hakimiyeti altına aldı.
Öte yandan Çin'i baskı altında tutarak amcası İstemi'nin batıdaki faaliyetlerine yardımcı oldu.
İstemi Yabgu'nun Faaliyetleri: Devletin batı kanadını idare eden İstemi, kısa sürede Altayların batısını, Isık gölü ve Tanrı dağlarına kadar egemenlik altına aldı.
Batı yönündeki faaliyetleri, onun Bizans ve Sasanî Devletleriyle siyasî ve askerî ilişkilere girmesine yol açtı.
İstemi Yabgu, îpek Yolu'nu ellerinde tutan Akhunlara karşı Sasanî Devleti'yle iş birliği yaptı.
Bu ittifak sonucu Akhun Devleti yıkıldı. Toprakları iki devlet arasında paylaşıldı,
İstemi Yabgu, Sasanîlere karşı Bizans la anlaşmayı denedi. 568 yılında Bizans'a bir heyet gönderdi.
* Orta Asya'dan Doğu Roma'ya giden ilk resmî heyettir.
Bizans, ipek meselesiyle ilgilenmekte, bu ticaretteki Sasanî aracılığından kurtulmak istemekteydi. Bu maksatla, imparator II. Justinos da Göktürklerle anlaşma yapmak üzere bir heyeti îstemi'ye gönderdi .
İstemi Yabgu'nun Bizans'la iş birliği yaparak Sasanilerin ipek Yolu'nu açmalarını sağlamak şeklindeki planı başarılı oldu.
Bizans-Sasani mücadelesi başlarken, Göktürkler de hakimiyetlerini Harezm, Buhara, Taşkent gibi merkezlere doğru yaymışlardır.
* Göktürk- Bizans işbirliğinin Sasanileri zayıflatması, Hz. Ömer Devrinde İslam Ordularının Sasanileri yenmesini ve İran'ı ele geçirmesini kolaylaştırmıştır.

Göktürk Devleti'nin İkiye Ayrılması ve Yıkılışı :

     İstemi Yabgu'nun yerine geçen oğlu Tardu, babası gibi hükümdarlık özelliklerine sahip, güçlü bir kişiydi. Ancak devletin başına geçmek istemesi, iç karışıklıklara yol açtı. Çinliler bu durumdan faydalanarak, Göktürklerin iç işlerine karıştılar. Böylece, Çin'in siyasî faaliyetleri sonucu Göktürk Devleti doğu ve batı olarak  ikiye ayrıldı (582). Doğu Göktürklerin basında İşbara, Batı Göktürklerin başında Tardu bulunuyordu.
 Doğu Göktürkleri bir süre sonra Çin hakimiyetine girdi (630).
 Batı Göktürkler! ise 659 yılında tamamen Çin'e katıldı. Böylece Göktürkler elli yıl boyunca bir fetret devri yaşadılar.

İKİNCİ GÖKTÜRK (KUTLUK) DEVLETİ (681-744)

       Göktürkler bir süre "fetret devri" yaşadılar. Ancak bu devrede bile bağımsızlık mücadelesine giriştiler.
Bu mücadelelerden biri 639 yılında gerçekleşen Kür-şad ihtilalidir. Göktürk ailesinden Kür-şad'ın 39 arkadaşı ile birlikte Çin imparatorunu ele geçirmek üzere tasarladığı plan başarısızlıkla sonuçlanmış, Kür -şad ve arkadaşları yakalanarak öldürülmüşlerdir.

Göktürkler bir süre sonra Aşına soyundan gelen "Kutluk" başkanlığında birleşerek bir kez daha bağımsızlık mücadelesine girişmişlerdir.* Kutluk'un etrafında toplanan Türkler arasında, Göktürklerin ünlü bir devlet adamı ve  kumandanı olarak tarihe geçecek olan Tonyukuk da bulunmaktaydı.
Kutluk'un ilk hedefi, o zamana kadar kurulan Türk devletlerinin merkezi olan Ötüken'i ele geçirmekti. *Bu amaç için Oğuzlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.

Kutluk, 681'de Ötüken'e hakim olarak devletin temellerini attı ve "İlteriş" ( devleti derleyen,toparlayan) ünvanı aldı.
 İlteriş Kağan'ın en önemli hedefi Çin'di. Bu nedenle Çin'e kırk altı başarılı sefer düzenledi.

İlteriş'in 692 yılında ölümü üzerine yerine kardeşi Kapgan geçti.
Kapgan Kağan'ın hedefi Çin'i baskı altında tutmak ve Çin'de yaşayan Türkleri Ötüken'e çekmekti.

Not : Sert politika izlemesi Türgiş,Karluk ve Oğuzların ayaklanmalarına yol açmıştır.

Kapgandan sonra İlteriş'in oğlu Bilge hükümdar olmuş ve devleti kardeşi Kültiginle beraber yönetmiştir.
Devletin kuruluşunda önemli katkısı olan Tonyukuk vezirliğe getirilmiştir.
* Tonyukuk Türk tarihinin en başarılı devlet adamlarından ve komutanlarından biridir.
Bilge-Kültigin-Tonyukuk üçlüsünün başarılı yönetimleri ile Göktürkler güçlendilerse de, Tonyukuk'un 725 'te, Kültigin'in 731de, Bilge Kağan'ın 734 te ölümleri üzerine iç karışıklıklar ortaya çıktı.
Basmiller, Karluklar ve Uygurlar birleşerek II.Göktürk ( Kutluk ) devletine son verdiler. 

Uygurlar


UYGURLAR

Uygurların Türk Tarihindeki yeri ve önemi: 
  •            Göçebe hayatı terk ederek yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir.
  •            Şehircilik, tarım ve ticarette ileri gitmişlerdir.
  •            Okur-yazar oranları yüksek olup, 14 harfli alfabeleri vardır.
  •            Türeyiş ve Göç destanları vardır. "Orta Oyunu" Uygurlardan gelmektedir
  •            Gök tanrı inancını terk edip yabancı dine inanan ilk Türk topluluğudur
  •            Bögü Kağan zamanında girdikleri Manihaizm dini, savaşçı karakterlerini kaybetmelerine neden olmuştur
  •           Tahta harfli matbaayı kullanmışlardır.
  •           Uygur beylerinden Eratna, Orta Anadolu'da bir devlet kurmuştur. Kayseri'deki türbesinde [Köşk Medrese) yatmaktadır.
*          Uygurlar, Göktürkler devrinde yukarı Selenga boylarında yasamışlardır. On boydan meydana gelmişlerdi. Onun için On   Uygur şeklinde de anılmışlardır.
*                    Uygurlar'ın başlarındaki idareciler, el teber (küçük kral) unvanını taşıyorlardı

ORHUN UYGUR DEVLETİ:
        Karluk ve Basmiller’le birleşerek II.  Göktürk Devletini yıkan Uygurlar Orhun bölgesinde Uygur Devletini
kurdular.(745)
                      Kurucuları :   Kutluk Bilge Kül Kağan
                      Merkezleri  :  Ordubalık  (Karabalsagun)’dur.
*           Kutluk Bilge Kül Kağan Türklerin şehir kuran ilk hükümdarıdır.
*           İlk Türk şehri Ordubalık' tır.

                 Bilge Kül Kağan’dan sonra MOYEN-ÇOR başa geçmiş, onun döneminde Müslüman Araplar(Abbasiler) ile
Çinliler arasında Talas Savaşı yaşanmıştır. Talas Savaşı Tarım Havzasının Uygurların eline geçmesini ve Çin'in Orta Asya'dan çekilerek zayıflamasına yol açmıştır.
Bögü Kağan Devrin de Uygur Türkleri ile Çin arasında iyi ilişkiler kuruldu, ticaret gelişti.
*          Bögü Kağan Çin'e yardım amacıyla “Tibet Seferine” çıktı.
    Bögü Kağan Tibet seferi sırasında iki MANİ (MANİHEİZM) rahibini yanına alarak ülkesine geri döndü. Bu rahipler Uygur Türkleri arasında Mani dininin yayılmasına sebep oldular.  Ayrıca Türkler arasında Budizm’de yayılmaya başladı.
Mani Dini: Avlanmayı, et yemeyi ve savaşmayı yasaklayan bir dindi.

*          Mani Dininin Uygurlar üzerindeki Etkileri:

1- Uygurlar Savaşçılıklarını kaybettiler.
2- Yerleşik hayata geçtiler.
3- Yerleşik hayata geçmeleriyle Uygurlar ticaret,bilim, sanat ve edebiyat gibi bir çok alanda geliştiler.

  840 yılında bir başka Türk kavmi olan Kırgızlar, Uygur Devletine son verdiler. Kırgızlar’ın  Orhun Bölgesinden kovmalarıyla Uygurlar, Kansu ve Turfan bölgelerine göç etmek zorunda kaldılar.

*          NOT: Kırgızlar; Orhun Bölgesinden Uygurları kovarak,  buradaki Türk nüfusunun azalmasına sebep olmuşlardır.  Bu yüzden bu en eski Türk Yurdu, daha sonra Kırgızları yenen Moğolların eline geçerek kolayca Moğollaşmış, MOĞOLİSTAN olarak anılmıştır.

KANSU (SARI UYGUR) DEVLETİ:
      Kırgızlardan kaçarak Kansu Bölgesi’ne gelen Uygurlar tarafından kurulan bu devlete Sarı Uygur Devleti
de denilmektedir. 1209’da Moğolların hakimiyetine girmiştir.
*           Günümüzde Batı Çin bölgesinde yaşamaktadırlar.

TURFAN( DOĞU TÜRKİSTAN) UYGUR DEVLETİ:
      Kırgızlar tarafından kovulan Uygurların bir kısmı Turfan Bölgesi’ne gelerek, burada yeni bir devlet
kurdular. Bu devletleri de Moğollar tarafından 1207’de yıkıldı.
*                Cengiz Han’ın egemenliğine girmelerine rağmen medeniyette geliştiklerinden Moğollar’ı devlet teşkilatı, ticaret, bilim, sanat, alfabe gibi konularda etkilediler.
*                Moğolların Türkleşmesinde önemli bir rol oynadılar. (Özbek ve Çağatay Türkleri)
*          Uygurlar günümüzde Doğu Türkistan diye anılan bu bölgede Çin’e bağlı özerk bir bölgede  yaşamaktadır. 

Kavimler Göçü,Avrupa Hun Devleti

 KAVİMLER  GÖÇÜ

 Kavimler Göçü :   MS. 375 ‘te  İtil nehri dolaylarında yaşayan Hunlar’ın “Balamir” liderliğinde batıya hareket etmesiyle
başlayan  ve Avrupa’da yüzyıl kadar süren Cermen kavimlerinin yer değiştirme hareketlerine “Kavimler Göçü” denilir.

Kavimler Göçünün Sonuçları : 
  •     Kavimlerin Roma İmparatorluğu üzerine baskıları sonucu, Roma İmparatorluğu birliğini koruyamayarak, 395 ‘ te   Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmış, 476’da Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır.
  •    Avrupa’nın her tarafı karışıklık ve istilalara uğramıştır.
  •    Avrupa’daki Krallıklar güçlerini kaybetmiş Feodalite ( Derebeylik) rejiminin kurulmasına yol açmıştır.
  •   Çeşitli Cermen kavimlerinin birbirleriyle karışıp kaynaşması sonucu yeni topluluklar oluşmuştur.
  • ( İspanyollar,İngilizler vb.)
  •   Günümüz Avrupa devletlerinin temelleri atılmıştır.( İngiltere,Fransa vb.)
  •   Çoğu tarihçi tarafından ilkçağın sonu, Ortaçağ’ın başlangıcı kabul edilmiştir. 
Asya’da Siyasi Durum :

Asya Hunları'nın yıkılmasıyla Orta Asya egemenliği Çin’in eline geçmiştir. Çin iç karışıklarından yararlanan Hunlar To-ba devletini kurmuşlardır.Bunun dışında Asya’da  Avar, Sasani, Akhun, gibi devletler kurulmuştur. 
 

 
  Avrupa Hun Devleti : 
  •            Kavimler göçünü başlatan Batı Hunları tarafından kurulmuştur.
  •            İlk hükümdarları BALAMİR, en önemli hükümdarları ATTİLA’dır. 
ULDIZ’IN ROMA SİYASETİ: 

         Balamir'den sonra Batı Hunları'nın başına geçen Uldız, Roma İmparatorluğuna karşı akılcı bir siyaset izlemiştir. Hunlar'ın düşmanları Germen Kavimleri ile savaştığından,Batı Roma İmparatorluğu ile  iyi geçinmiş, Doğu Roma’yı (Bizans) ise baskı altına almaya çalışmıştır.RUA döneminde Uldız'ın siyaseti devam ettirilmiştir.
        Rua'nın ölümü üzerine Hunların başına Attila ve ağabeyi Bleda birlikte geçmişler, Bleda'nın ölümü üzerine Attila tek başına tahtta kalmıştır.
 
ATTİLA DÖNEMİ ( 434 - 453 ) :
 
       Attila başlangıçta Uldız’ın siyasetini takip etmiş ve Bizans’ı baskı altına almak üzere Balkan seferleri düzenlemiştir.
Bizans’ı MARGUS ve ANATOLYUS antlaşmaları ile ağır ve vergilere bağlamıştır. Bizans’ı dize getiren Atilla
 daha sonra Batı Roma üzerine yönelmiştir.

Margus Barışının önemli maddeleri : 
  •           Bizans ödemekte olduğu vergiyi iki katına çıkaracaktır.
  •           Hunlar'dan kaçarak Bizans'a sığınanlar iade edilecektir.
  •           Bizans Hunların düşmanlarıyla ittifak yapmayacaktır. 
NOT  :  Bizans ile ilk kez savaşan ve barış yapan Türk devleti Avrupa Hunları'dır.

Anatolius Barışının önemli maddeleri : 
  •           Bizans, Tuna'nın güneyinde asker bulundurmayacak
  •           Savaş tazminatı ödeyecek
  •           Ödediği yıllık vergi 3 katına çıkacaktı. 
NOT :  Özellikle vergi maddesi Bizans'ı zor duruma düşüreceğinden,Bizans Attila'ya suikast girişiminde bulunmuş
ancak başarılı olamamıştır.

        Attila Doğu Roma imparatorluğunu etkisiz hale getirince Hun dış politikasını değiştirmiştir.
Batı Roma İmparatorluğuna yapılan Hun desteği kesilmiş ve Batı Roma üzerine sefere çıkmaya karar vermiştir.
 
ATTİLLA’NIN BATI ROMA SEFERLERİ:
 
 1)- Galya Seferi (451):  Batı Roma'nın asker deposu olarak görülen Galya (Fransa) üzerine sefere çıkmış,
Batı Roma Ordusuyla KATALON savaşını yaptı. Kesin sonuç alınamadı.
 
2)- İtalya Seferi (452 ): Bir yıl sonra 452’de Attila ikinci sefere çıktı. Bu defa Roma ordusu Attila’nın karşısına çıkmaya
cesaret edemedi.  Romalılar Papa I.leon'u  Attila’ya elçi olarak gönderdiler.Papayla görüşen  ve bugüne kadar
hangi konularda anlaştıklarını bilemediğimiz Attila Roma’ya girmekten vazgeçerek geri dönmüştür.
Attila’nın ölümünden sonra Avrupa Hun Devleti eski gücünü koruyamadı.
 
Yıkılış Sebepleri : 

  •   İç karışıklıklar 
  •   Hunlara bağlı kavimlerin ayaklanmaları
  •   Bizans saldırıları 

Büyük Hun ( Asya Hun) Devleti

   


     Büyük Hun Devleti (Asya Hun Devleti) :

          Tarihte Türklerin kurduğu bilinen ilk Türk Devletidir.
         Hunlar  hakkında ilk bilgi MÖ.318 yılında Çinlilerle –Türkler arasında yapılan antlaşmadan bahseder.(Çin belgesi) MÖ.3.yy.da  Hunlar Çinliler için korkutucu bir güç haline gelmişler, Çin’e çok sayıda akınlara başlamışlardır.
  •  Çinliler Türk akınlarını durdurabilmek için ünlü Çin Seddini yapmışlardır.(MÖ.214’te) (Uzunluğu 2250 km. yüksekliği 6 metre, sur üzeri yol genişliği 4m.  100 metre aralıklarda kule) Hunlar bu dönemde Orhun-Selenga Irmakları ve Ötüken merkez olarak güneyde Sarı Irmak’a kadar egemen olmuşlardır.
  • Bilinen ilk hükümdarları “ Tuman ( Teoman)” dır. Teoman dağınık Hun boylarını “Ötüken”  merkezli toplamayı başardı. Teoman Çinlilerin iç karışıklarından yararlanarak Çin’e akınlar düzenlemiş kuzey sınırındaki otlakları ele geçirmiştir. 
  • Hunlar’ın en güçlü dönemleri  babası Teoman’ı yenerek tahta çıkan Mete dönemidir.( MÖ.209 – MÖ.174)
             Mete doğu komşusu Moğol asıllı Tung-Hu ları yenilgiye uğratmıştır. (Kendisinden atı ve himayesindeki kadınlardan birisi istenmiş, bu istekleri yerine getirmiş ancak toprak isteklerini “Toprağın milletin malı olduğu” nu söyleyerek vermeyi reddetmiştir.)
            Çin üzerine yaptığı seferle Çinlileri yenilgiye uğratmış, onları vergiye bağlamış ve Çinli bir prensesle evlenmiştir.Mete Çin’in dışarıdan yönetilemeyeceğini ve Çin’e yerleşilemeyeceğini ( Kültür erimesini önlemek) görmüş ve Çin’le anlaşmayı uygun görmüştür.
             ,Kansu bölgesinde oturan Yüeçileri, Isık Göl kıyısındaki  “Vusunlar” ı , Tarım Havzası’ndaki yirmialtı şehir devletini Hunlar’a bağlamış; doğuda Mançurya’dan - batıda Isık Göl’e, kuzeyde Sibirya içlerinden , güneyde Çin seddi ve Tibet’e kadar uzanan bir İmparatorluk kurmuştur.
  •  Mete’nin İpek yolu’nu ele geçirmesi,Hunlar için büyük bir ekonomik güç oluşturmuştur.
  •  Mete’nin Yönetim ve Askerlik alanında yaptığı düzenlemeler diğer Türk Devletleri üzerinde de etkili olmuştur.
                     Mete’den sonra tahta çıkan hükümdarlar zamanında Çin, İpek yolu’nu ele geçirme mücadelesi yapmış ( Ekonomik güç), çeşitli politikalarla Türkler’i içten bölerek zayıflatmıştır. MÖ.44 ‘te Hunlar doğu ve batı olarak ikiye ayrılmışlardır.   ( Çi-çi ,Çin desteği alarak tahta çıkan kardeşi Hohan-ye ‘nin hükümdarlığını kabul etmemiş, batı’da hükümdarlığını ilan etmiştir.) Batı Hunlarına Çinliler son verdi.( Çi-çi’nin kendileri için tehlikeli bir güç olacağını düşündüklerinden) Zamanla güçlenen Doğu Hunları Çin politikaları sonucu Kuzey ve Güney Hunları Olarak ikiye ayrıldı. (MS.48) Kuzey Hunları Siyen-pi ‘ lerin saldırıları sonucu yıkıldılar.  Çin seddi  içine kadar çekilmiş olan Güney Hunları ise zamanla Çin kültürü içinde eridi.

Türk Adı,Anayurt,Göçler,İskitler

1. Türk Adının Anlamı :
  • Türk kelimesi  bugünkü şekliyle ilk olarak Orhun Alfabelerinde geçmektedir.
  • Kelimenin gelişimi TÖRÜK – TÜRÜK - TÜRK  şeklinde olmuştur. Ne anlama geldiği konusunda değişik görüşler bulunmakla birlikte yaygın olarak  Güçlü,Kuvvetli,Töreli anlamları kabul edilmektedir.
  • Bunun dışında yaratılmış, türemiş anlamına geldiğini öne süren görüşler de vardır.
  •  Türk kelimesini, Türk devletinin resmi adı olarak ilk kullanan siyasi kuruluş “ Göktürk Devleti” dir. 
2. Türklerin ilk Ana Yurdu :
  •  Türkler’ in ilk Anayurdu  “ Orta Asya” dır. Orta Asya doğuda Kingan dağlarından batıda Hazar denizine,kuzeyde Sibirya kıyılarından,güneyde Himalaya ve Karanlık dağlarına kadar uzanan çok geniş bir bölgedir.
  •  Orta Asya içerisinde Türkler’in ilk yaşadıkları yerler Altay-Sayan dağlarının kuzeybatısı ile Hazar denizinin kuzey doğusu arasındaki düzlüklerdir. 
3. Türklerin Tarih Boyunca Yayıldıkları Bölgeler :

                 Yenisey’de Andronova denilen yerdeki bulgular sebebiyle Altaylılar Andronova insanı adını almıştır.
Altaylılar Türklerin ilk ataları olarak kabul edilmektedirler. (Proto Türkler).Bunlar MÖ.1700’den itibaren 
Altay ve Tanrı dağları çevresine yayılmaya başlamışlardır.
                          MÖ.1100’de başlayan göçler Çin’in Kansu ve Ordos bölgelerine olmuştur. Burada oluşturulan kültüre
Karasuk kültürü denilir.
                         MÖ.700 yıllarından MS.11.yy.a kadar Türkler sürekli hareket halinde olmuşlardır.
 Özellikle MS den sonra olan göçler daha geniş çaplı olmuş ve önemli tarihi sonuçlar doğurmuştur. Batıya yapılan göçler Hazar denizi ve Karadeniz’in kuzeyinden olmuş,  Balkanlar ve Orta Avrupa’ya kadar gidilerek buralarda Hunlar-Avarlar-Bulgarlar-Macarlar-Peçenekler -Kumanlar-Oğuzlar gibi devletler kurmuşlardır.
 Afganistan ve kuzey Hindistan’a göç edenler Akhunlar ( Eftalitler) devletini kurmuşlardır.
                11.yy.da  kalabalık oğuz boyları Anadolu’ya yoğun olarak göç etmeye başladılar. Bunun sonucunda Anadolu’da Türk Tarihi başladı.  (İlk Türk devletleri,Anadolu Selçuklu Devleti,
Anadolu Selçuklu Beylikleri,Osmanlılar,TC.)
Türklerin tamamı Orta Asya’dan göç etmemiş, kalanlar  Hun, Göktürk, Uygur gibi güçlü devlet ve İmparatorluklar kurmuşlardır. 


Göçlerin Nedenleri :                                                          
  • İklim koşulları
  •  Toprak ve otlakların verimli olmaması                   
  •   Hayvan hastalıkları
  •  Nüfusun artmasıyla ekonomik kaynakların azalması
  •  Türk boylarının kendi aralarındaki mücadeleleri
  •  Dış baskılar (Çin,Moğol baskıları) 
4. İskitler (Sakalar) :

  • Orta Asya kökenli Kurgan kültürlerinin ve göçebe Atlı Kavimler Medeniyeti’nin en eski ve önde gelen temsilcisidir.
  • Bazı görüşlere göre tarihte rol oynayan ilk Türk Topluluğu İskitlerdir.
  •  Çin’den Tuna nehrine kadar uzanan Karadeniz’in kuzeyindeki Avrasya bozkırlarında yaşamışlardır.
  • Orta Asya göçleriyle batıya yönelmişlerdir.
  • Kimmer,Med,Pers,Asur ve Urartularla mücadele etmişlerdir.
  •  Çok tanrılı din inanışına sahiptirler.En büyük tanrıları Gök Tanrısıdır.
  • Sanatlarında Orta Asya sanatının belirgin izleri görülmektedir.Maden işçiliğinde gelişmişlerdir.
  •  ”  Alp Er Tunga  “ efsanesi , İskitlerin Ön-Asya mücadeleleriyle bağlantılıdır.

Mezopotamya Uygarlığı

   Eskiçağlarda Türkiye'nin Çevresindeki Kültür ve Medeniyetler (Mezopotamya, Mısır ve Diğer Doğu Akdeniz Medeniyetleri)

MEZOPOTAMYA UYGARLIĞI :
  • Mezopotamya iki ırmak arası anlamına gelen bir kelimedir. Coğrafi bölge olarak  Anadolu’nun güneydoğusundan ,Basra körfezine kadar uzanan Dicle ile Fırat nehirleri arasındaki bölgeyi kapsar. İki nehrin en çok yaklaştıkları yerden aşağısına (Basra Körfezine kadar) Aşağı Mezopotamya, yukarısına ise Yukarı Mezopotamya denilmiştir.
  •  Mezopotamya da iklim koşullarının iyi olması ve toprakların verimli olması burayı ilk yerleşilen bölgelerden birisi yapmıştır.
  • Mezopotamya uygarlığının temelini Sümerler oluşturmuştur.Diğerleri bu uygarlığı daha çok zenginleştirdiler.(Bu yönüyle çeşitli kavimlerin ortak ürünüdür.)
  • Mezopotamya uygarlığı egemenlik genişledikçe ve ticari ilişkiler sonucu ön-Asya’ya yayılmış ve etkilemiştir.
  •  Bölgede taşın az bulunmasından dolayı yapılar kerpiç ve tuğladan yapılmış bu nedenle günümüze kadar anıt eser kalmamıştır.
  •  Mezopotamya’da ; Sümer, Elam, Akad, Babil, Asur devletleri kurulmuştur.
SÜMERLER   ( MÖ.3000 – MÖ.2200) :
  •  Mezopotamya’ya MÖ.3500 lerde gelip yerleşmişlerdir.Dillerinin eklemeli dil gurubundan olması Orta Asya’dan geldikleri savını güçlendirmektedir.
  •  Mezopotamya’da bataklıkları kurutarak şehir devletleri kurmuşlardır.Bunların en önemlileri Ur,Uruk ,Lagaş, Kiş, Eridu’dur.
  • Sümerler’e Elamlılar son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Şehir devletleri halinde siyasi yapı görülür.Şehirleri, Ensi ya da Patesi denilen Rahip-Kral’ lar yönetirdi.(Bu tür hükümdarlık anlayışı Ön-Asya ve Mısır’dan Hindistan ve Çin’e kadar devam etmiştir.) başka bir şehre de egemen olursa krallar ‘a“Lugal” ,eğer bir  lugal tüm Sümer ülkesine egemen olursa ona da “Lugal Kalma” denirdi.
  • Hükümdarlık babadan oğula geçerdi.
  • Zengin ve uygarlıkta ileri olmalarından dolayı sürekli saldırıya uğramışlardır.Bu nedenle askerliğe ve ordu’ya önem vermişlerdir.Her erkek asker sayılırdı.Orduları , yaya ve arabalı askerlerden oluşuyordu.
  • Tarihin ilk yazılı yasaları Lagaş şehri kralı “Urukagina” tarafından yapılmıştır.
  • Tarihin ilk hukuk devleti Sümerlerdir.
  •  Çok tanrılı din inanışına sahiptiler.Tanrılarını insan gibi düşünmüşlerdir.Aradaki fark insanların ölmesi,Tanrıların ölümsüzlüğüdür.Tapınaklarına “Ziggurat” denilirdi. Zigguratlar çok katlı yapılardı.Aynı zamanda Rasathane(Gözlem evi) olarak da kullanılırdı.
  • Krallar ve Rahipler üst sınıfı oluşturuyordu. Halk ; Soylular,Hürler ve Köleler olarak üç sınıfa ayrılmıştı.
  •  Ekonomilerinin temeli Tarım’a dayalıdır. Anadolu,Suriye,Mısır,İran ile ticari ilişkilerde bulunmuşlardır. İlk üretim, ilk tekerlek ve Saban’ın kullanımı Sümerler tarafından yapılmıştır.
  •  Sümerlerin uygarlığa en önemli katkıları yazıyı bulmalarıdır.Yazılar üç köşeli bir kalemle ,kil tabletler üzerine yazıldığından bir tarafı ince bir tarafı kalın olduğu için Çivi ‘ ye benzemiş bu nedenle “Çivi yazısı” denilmiştir.
  • Gılgamış Destanı, Tufan Hikayesi ve Yaratılış Manzumesi  en önemli edebi eserleridir.
  •  Matematik, Geometri , Tıp, Astronomi  Sümerler’de temeli atılan ve gelişen bilim dallarıdır.
AKADLAR  ( MÖ.2350 – 2150 ) :
  •  Arap yarımadasından çıkıp Mezopotamya’ya gelip yerleşen Samiler tarafından kurulmuştur.
  • Kral Sargon ve Naram-Sin zamanında genişleyerek,Elam,Asur,Doğu Anadolu’nun bir bölümü  ve Akdeniz’e kadar uzanan ülkeleri fethettiler.
  •  Merkezleri “ Agade “ şehridir.
  • Akad İmparatorluğu çeşitli kavimlerden kurulmuştur.İç ayaklanmalar ve dış saldırılar Akadları zayıflatmıştır.
  • Sümer Uruk prensi Akadlar’a son vermiştir. Daha sonra Mezopotamya Gutilerin egemenliğine girdi.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilmişlerdir.
  • Tarihin bilinen ilk İmparatorluğunu kral Sargon önderliğinde kurmuşlardır.
  •  Dünya da ilk kez sürekli ve düzenli orduları oluşturdular.
ELAMLILAR  :
  • Elam ;  Sümer ülkesinin doğusunda Dicle nehrine dökülen Kerha ve Karun ırmaklarının suladığı bölgedir.
  •  Merkezleri “ Sus “ şehridir.
  • Şehir devletleri kurarak,ayrı ayrı prenslikler halinde yaşamışlar, MÖ.3000 yıllarında Sus şehri prensi diğer siteleri yönetimi altına alarak krallık kurmuştur.
  •  Sümerlerle mücadele etmişler , Akad ve Sümer egemenliğini kabul etmek zorunda kalmışlardır.
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Uygarlıkları İran bölgesiyle benzerlikler göstermektedir.
  •  Maden işçiliğinde çok gelişmişlerdir.
BABİLLİLER  :
  • Arabistan’dan çıkan Samilerin bir kolu olan  “ Amurrular ” tarafından kurulmuştur.
  •  Siyasi tarihleri I.Babil ve II.Babil olarak iki dönemden oluşur.
  •  I.Babil devletinin en ünlü hükümdarı Hammurabi ‘dir.
  • İkinci Babil devletinin en ünlü hükümdarı “ Nabukadnezar “ dır.
  •  I.Babil devletine Hititler , II.Babil devletine Persler son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Hammurabi, devletin gücünü orduya dayamış ve dini devleti, dünya devleti şekline dönüştürmüştür. Böylece ilk “ Mutlak Krallık “kurulmuştur.
  • Hammurabi çok sayıda kanun derleyicisi olmuştur. Mezopotamya’da hukuk alanında en geniş kanunları çıkarmıştır.
  • Çok tanrılı din inancına sahiptirler. En büyük tanrıları “ Marduk “tur.
  • Ücretli askerlerden oluşan düzenli orduları vardır.
  • Mimaride çok gelişmişlerdir. Babil Kulesi ve Babil’in  Asma Bahçeleri ( Dünya’nın yedi harikasından biri) sanat şaheserleridir.
  •  Sümerlerin bulduğu 60 tabanlı matematiği 10 tabanlı’ya dönüştürerek,günümüz matematiğinin temelini oluşturmuşlardır.
ASURLULAR  ( MÖ.2000 – MÖ.612 ) :
  • Asur ülkesi ; yukarı Mezopotamya’da  Dicle ve Büyük Zap ırmağı arasında kuzeyi ve doğusu dağlarla çevrili bölgedir.
  •  Sümerlerle akraba olan Subariler ve Samilerin karışmasıyla Asurlular oluşmuştur.
  • Kral Sargon liderliğinde bağımsız bir devlet kurmuşlardır.
  • Anadolu’da Kapadokya’dan İran içlerine kadar, İran körfezi ve Mısır’a kadar sınırlarını genişletmişlerdir.
  •  En parlak zamanları kral II.Sargon dönemidir.
  • Başşehirleri  “ Ninova “ dır.
  • Asurlular’a  Medler ve Babilliler son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Daimi ordulara sahiptiler.
  • Ön-Asya’da ilk atlı birlikleri oluşturmuşlardır.
  • Daha şiddetli cezaları içeren ( Sert ) kanunlar hazırlamışlardır.
  • Çivi yazısını kullandılar.
  •  Çok tanrılı din inancına sahip olup en önemli tanrıları “ Asur “ du.
  •  Ekonomilerinin temeli ticarete dayanır.
  •  Asurlular’ın Anadolu uygarlığına en önemli katkıları ticaret yerleri aracılığıyla yazı’yı Anadolu’ya getirmeleridir.Böylece Anadolu yazılı döneme (İlkçağa) geçiş yapmıştır.

Mısır,Fenike,İbrani Uygarlıkları

    
MISIR UYGARLIĞI  ( MÖ.3000 – MÖ.525 ) :
  • Mısır , Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alır. Batısı ve güneybatısı çöllerle kaplı olup, hayat damarı “ Nil ” nehridir.
  • Mısır uygarlığının başlıca merkezleri Nil vadisinde toplanmıştır.
  •  Kuzey Mısır’a ; Aşağı Mısır, güney Mısır’a ; Yukarı Mısır  denilmiştir. ( Nil nehrinin akışına göre)
  •  MÖ.4000 yıllarında Suriye ve Filistin üzerinden gelen Asya’lı kavimler tarafından istilaya uğramış, bunların yerli Sami ırkıyla karışmaları sonucu Mısır halkı oluşmuştur.
  •  Mısır şehir devletlerine Nomos (Nom ) adı verilir. Mısır siyasi tarihi kral Menes’in Nom’ ları birleştirmesiyle başlar.
  •  Mısır’da sülaleler yönetimi görülmüştür. Sülaleler devri 5 dönemden oluşur ; Eski krallık, Orta Krallık ve Hiksoslar, Yeni krallık, Gerileme devri, Sais Krallığı  * Eski , orta ve yeni krallık dönemleri en parlak dönemleridir.
  •  Mısır Perslerin istilasıyla bağımsızlığını kaybederek Perslerin bir ili olmuş , daha sonra da Büyük İskender’ e bağlanmıştır.
  • Hiksoslar’ın, Asurlular’ın ve Perslerin işgallerine uğramıştır. 
Kültür ve Medeniyetleri  :
  • Mısır’ ın etrafının deniz ve çöllerle kaplı olması burayı sık istilalardan korumuş, bu nedenle Mısır Medeniyeti kendi içinde gelişmiştir.Kendi içinde gelişen fakat dışarıyı etkileyen bir özellik görülür.Bu yönüyle diğer medeniyetlerden farklıdır.
  •  Mısır krallarına “ Firavun “ denilirdi. Tanrı – Kral anlayışı egemendi.Firavunların yetkileri sınırsızdı.Bütün Mısır’ın sahibi sayılırlardı. Mısırlılar, Firavunlarını tanrı’nın oğlu olarak ,yeryüzünde insanlar arasında yaşayan bir tanrı olarak tanırlardı.
  • Mısır illere ayrılmıştı.İllerin başında merkeze bağlı Valiler bulunurdu.
  • Düzenli bir orduya sahiptiler. Piyade ve savaş arabalı bölümleri bulunurdu.
  • Çok tanrılı bir din inanışına sahiptiler. Yeni Krallık döneminde Firavun 4.Amonifis tek tanrılı bir din yaymaya çalışmış, ancak Amon rahiplerinin karşı çıkmasıyla halkının eski inanışlarını değiştirmeyi başaramamıştır.
  • Ölümden sonra yaşam inancı Mısır’da Tıp ve Mimari’yi geliştirmiştir. Ölümden sonra yaşayacaklarına inandıklarından vücutlarının bozulmasını engellemek amacıyla “Mumya “ yapmışlardır. Piramitler ise Firavun mezarlarıdır.
  • Mısır’da halk ;  Memurlar ve Katipler – Rahipler – Askerler – Şehirliler ve Köylüler – Köleler olarak sınıflara ayrılmıştır.
  • Ekonomilerinin temeli tarıma dayalıdır.Bütün Ön-Asya ülkeleriyle ticaret yapmışlardır. Değiş tokuşa dayalı ticari ilişkilerde, zaman zaman ; belli ağırlıkta altın ve gümüş külçeleri – süs eşyası – köleler – hayvanlar  da değer ölçüsü olarak kullanılmıştır.
  •  Mısır da “Hiyeroglif “ denilen “Resim yazısı “ kullanılmıştır. Zamanla bu yazı sadeleştirilerek , “Hiyeratik” ve “Demotik” adlarını almıştır.
  •  Mısırlılar Nil nehrinin taşma zamanlarını hesaplamışlar,  İlk güneş yılına dayalı Takvimi oluşturmuşlardır.
  •  Tıp, Matematik, Geometri gelişen bilim dallarıdır.
  •  Sanat’ta Tapınaklar ve Piramitler sanat şaheserlerindendir.En ünlü tapınakları Karnak ve Luksor da bulunan Amon tapınaklarıdır. En ünlü Piramitleri ise dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen Keops piramididir.
Mısırlılar’dan :



Kalbini bilime ver ve onu öz annen gibi sev.                                                                         
Hiçbir şey bilmek kadar değerli olamaz.
Sadece bilgili bir insan kendi kendini yönetebilir
Bu dünyada gerçek tek bir mutluluk vardır,
o da gündüz kitapları istekle toplamak ve bunları gece okumaktır.
 Daimi endişe içindeki zenginliktense kalp huzuru ile elde edilen ekmek daha iyidir.
Kalemini başkalarına fenalık yapmak için sakın kullanma
Babam beni doğruluk içinde büyüttü, işte bana bıraktığı en iyi şey bu olmuştur.
Biliminden dolayı kibirli olma.
Bilginlerden olduğu gibi cahillerden de öğüt dinle

FENİKELİLER   ( MÖ.2000 – MÖ.8.YY.) :
  •  Lübnan dağları ile Akdeniz arasında kalan dar kıyı bölgesinde yaşamışlardır.Kendilerine kıyı Kenanileri demişlerdir.
  • Asur, Babil ve Perslerin egemenliği altına girmişlerdir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Biblos, Sidon ( Sayda), Tir ( Sur ) gibi şehirler kurmuşlardır. Şehir devletleri halindeki siyasi yapı, Sayda ve Sur’ların diğer siteleri egemenliklerine alması şeklinde devam etmiştir.
  • Ekonomilerinin temeli Ticarete dayanır. Özellikle Akdeniz ticaretinden önemli gelir elde ettiler.
  • Ticari faaliyetleriyle,Ön-Asya ve doğu kültürünü Akdeniz havzasına tanıtmışlardır.
  • Akdeniz’de çok sayıda Koloni kurmuşlardır.Bunların en ünlüleri Afrika’nın kuzeyindeki “Kartaca” ile İspanya’nın güneyindeki “Gades” tir. Kolonilerini sadece ticari düşündüklerinden ellerinde fazla tutamamışlardır.(Onlar için savaşmamışlardır)
  •  Uygarlığa en önemli katkıları Alfabeyi bulmalarıdır. 
İBRANİLER :
  • Sami ırkından olup, uzun zaman göçebe yaşamışlar, sonunda Filistin’e gelip yerleşmişlerdir.
  • Gerçek bir devlete Hz.Davut zamanında kavuşmuşlardır.
  • Hz.Süleyman’ın ölümünden sonra kuzeyde İsrail devleti, güneyde Yahudi  ( Yuda ) devletleri olarak ikiye ayrıldılar. İsrail devletine Asurlular,Yahudi devletine ise Babilliler son vermiştir. 
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Tarihin ilk tek tanrılı din inancına sahip olmuşlardır. Ancak bu dinin sadece kendi kavimlerine indiğine inanmalarından dolayı bu dini yayma gereği duymamışlar bu nedenle dinleri evrenselleşememiştir.
  •  Dini inançları etrafında meydana getirdikleri milli tarihleri ile dağılıp yok olmaktan kurtulmuşlar II.Dünya savaşından sonra bugünkü İsrail devletini kurmuşlardır.
  • Peygamberleri  “Hz.Musa” , kitapları “Tevrat “ dır. Allah’a  “ Yahova “  demişlerdir.
  • Sanat eserlerinin en önemlisi Hz.Süleyman zamanında Kudüs’te yapılan “Süleyman Mabedi”( Mescid-i Aksa) dir.
Yahova’nın Musa’ya verdiği 10 Emir :

 1- İsrailoğullarını esaretten kurtaran Yahova’dan başkasına ibadet etmeyeceksin
 2- Put yapılmayacak ve Putlara tapılmayacak
 3- Kendini büyümseyip Yahova adını almayacaksın
 4- Cumartesi günü istirahet (Dinlenme) günü olarak takdis edilecek
 5- Anaya,babaya hürmet edilecek
 6- İnsan öldürülmeyecek
 7- Zina edilmeyecek
 8- Hırsızlık yapılmayacak
 9- Kimse aleyhine yalan yere şahitlik edilmeyecek
10- Kimsenin evine,karısına,köle ve cariyesine,öküzüne,eşeğine… hiçbir şeyine göz dikilmeyecek.