Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Images Of The Wehrmacht (German Army) From WW2: Part 3

German soldiers on alert against allied aircraft at the Atlantic Wall



Filling up a Tiger tank


  
Firing mortar in Russia


Lettow-Vorbeck (right) as guest of General Günther von Kluge at army maneuvers in 1935

SOME NOTES ON LETTOW-VORBECK AND KLUGE

Paul Emil von Lettow-Vorbeck (20 March 1870 – 9 March 1964) was a German general, the commander of the German East Africa campaign in World War I. He commanded one of only two German colonial forces of that war which were not defeated. From May 1928 to July 1930 he served as a deputy in the Reichstag. Lettow-Vorbeck "distrusted [Adolf] Hitler and his movement," even though Hitler offered him the ambassadorship to Great Britain in 1935, which he "declined with frigid hauteur." During the 1960s, Charles Miller asked the nephew of a Schutztruppe officer, "I understand that von Lettow told Hitler to go fuck himself." The nephew responded, "That's right, except that I don't think he put it that politely."


After his blunt refusal, he "was kept under continual surveillance" and his home office was searched. The only rehabilitation due to his legendary standing among the populace came in 1938, when at age 68, he was named a General for Special Purposes, but was never recalled into active service.


By the end of World War II, Lettow-Vorbeck was destitute. His two sons, Rüdiger and Arnd had both been killed in action serving the German Army. His house in Bremen had been destroyed by Allied bombs, and he depended for a time on food packages from Meinertzhagen and Smuts. With the establishment of the Federal Republic of Germany (West Germany) and economic recovery, he enjoyed comfortable circumstances again.
KLUGE

Günther Adolf Ferdinand “Hans” von Kluge (30 October 1882 – 19 August 1944) was a German military leader. He was born in Posen into a Prussian military family. Kluge rose to the rank of Field Marshal in the Wehrmacht.

A leading figure of the German military resistance, Henning von Tresckow, served as his Chief of Staff of Army Group Center. Kluge was somewhat involved in the military resistance. He knew about Tresckow’s plan to shoot Hitler during a visit to Army Group Center, having been informed by his former subordinate, Georg von Boeselager, who was now serving under Tresckow. At the last moment, Kluge aborted Tresckow's plan. Boeselager later speculated that because Himmler had decided not to accompany Hitler, Kluge feared that without eliminating Himmler too, it could lead to a civil war between the SS and the Wehrmacht.

When Stauffenberg attempted to assassinate Hitler on July 20, Kluge was Oberbefehlshaber West ("Supreme Field Commander West") with his headquarters in La Roche-Guyon. The commander of the occupation troops of France, General Karl-Heinrich von Stülpnagel, and his colleague Colonel Cäsar von Hofacker - a cousin of Stauffenberg - came to visit Kluge. Stülpnagel had just ordered the arrest of the SS units in Paris. Kluge had already learned that Hitler had survived the assassination attempt and refused to provide any support. "Ja - wenn das Schwein tot wäre!" ("Well - if the pig were dead!)" he said. He was recalled to Berlin for a meeting with Hitler after the coup failed; thinking that Hitler would punish him as a conspirator, he committed suicide by taking cyanide near Metz. He left Hitler a letter in which he advised Hitler to make peace and “put an end to a hopeless struggle when necessary...” Hitler reportedly handed the letter to Alfred Jodl and commented that “There are strong reasons to suspect that had not Kluge committed suicide he would have been arrested anyway."
The Wehrmacht used dogs to carry messages

And pigeons....

German signalers laying a cable

This man is very confident in Russia. 1944. Surprising.

This boy looks subdued in France. 1944

On the outskirts of Leningrad

Leningrad again

Transportation on the Russian snow. January 1942


A Romanian soldier in Southern Russia.Summer 1942

Tense and waiting for the order to attack. In Nevel, Russia. December 1942


Sdkfz 247, the company Daimler-Benz released a total of 58 units between July 1941 to January 1942 

The Sd.Kfz. 247 was an armored command car used by Germany during World War II. Ten units of the six-wheeled model were made before the war(Ausf. A) and 58 were built during the war ( four-wheeled model, the Ausf. B). The proper name was schwerer geländegängiger gepanzerter Personenkraftwagen (Heavy Wheeled Armored Personnel Carrier).



RELATED....

 CLICK HERE TO SEE MANY MORE IMAGES OF "WEHRMACHT"

-- German soldiers: Part 1
-- German soldiers: Part 2
-- Wehrmacht: Part 4
-- Wehrmacht: Part 5 
-- Wehrmacht: Part 6 
-- Wehrmacht: Part 7
-- Wehrmacht: Part 8 

TÜP BEBEKTE HIZLI GELİŞME

Üreme tıbbı çok hızlı gelişiyor

Tüp bebekte son durum!

Hala tüp bebek yaptırması gereken 80 milyon çift var…

SON 10 yılda sağlık alanında gerçekleşen en önemli gelişmelerin başında üreme sağlığı ile ilgili olanlar geliyor. Bu konuda en büyük yatırımları yapan Bahçeci Tüp Bebek Grubu, Alman Hastanesi’nden ayrıldıktan sonra Fulya Terrace’da açtığı yeni merkezinde, teknolojinin bütün imkanlarını kullanarak hastalarına hizmet veriyor. 2500 metrekarelik alan üzerine kurduğu merkezinde, deneyimli ekibi ile kadın sağlığı ve tüp bebek ile ilgili bütün tedavi tekniklerini uygulayan Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Dünyaya paralel olarak merkezimizde uyguladığımız bütün tedavi imkanlarını bebek sahibi olmak isteyen çiftlerimize sağlıyoruz. Tüp bebek ile ilgili gelişmeler baş döndürücü!” dedi.


Bahçeci Grubu doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Bora Cengiz, tüp bebek tedavilerindeki son yenilikleri anlattı:

“1978 yılında ilk tüp bebeğin doğumundan bu güne kadar yüzbinlerce çift yardımcı üreme teknolojileri ile gebe kaldı. Tüm dünyada yaklaşık 50-80 milyon kadar çiftin çocuk sahibi olamadıkları için tedavi olmaları gerektiği hesaplanıyor. Teknolojideki inanılmaz gelişmelere rağmen halen birçok çift yardımcı üreme yöntemleri ile denemelerine rağmen gebe kalıp bebek sahibi olamıyorlar. Özellikle menide ve sonrasında ameliyatla (TESE-mikro TESE) sperm bulunamayan erkekler veya yumurtası tükenmiş erken menopoza girmiş kadınlar için çözüm bulunmamakta. Bazı hastalara sperm olmasına rağmen sperm eşinin yumurtasını dölleyememekte veya embriyo gelişimi ilk günlerde durabilmektedir. Günümüzde tüp bebek tedavisi uygulanan çiftlere önerilen maksimum tedavi sayısı 4 olarak belirlenmiştir. Tedavi sayısının artması ile gebelik oranları 4 denemeden sonra değişmemektedir.

İşte bu yüzden hastalarımız tarafından yıllar sonra aranıyoruz. Sperm bulunamamış veya yumurta elde edilememiş bir hastamız “hocam bu kök hücre tedavinse başladınız mı?” diye soruyor. Ya da gazete de “embriyoları rahim duvarına yapıştırıyoruz” haberini okuyan tekrarlayan implantasyon başarısızlığı hastalarımız bu yeni mucizenin kliniğimizde yapılıp yapılmadığını soruyor.

Kök Hücre nerede nasıl yapılıyor?

16 Haziran 2010 tarihinde gazetelerden bir haber “erkek kısırlığında kök hücre ile yapılan uygulamalar olumlu yönde ilerliyor”. Yine çalan telefonlar ve “siz de başladınız mı?” soruları. Peki bu çalışmalar hangi aşamada? Memeli kök hücrelerinden oosit (yumurta) ve sperm elde etme çalışmalarının hızlı bir şekilde ilerlediğini biliyoruz. Ancak bu konuda çalışan merkezler üreme hücrelerine ulaşmanın yolunu bulmalarına rağmen klinik kullanıma girene kadar daha çok çalışmaları gerektiğini bildiriyorlar. İnsan üremesinde güvenilir bir çözüm olarak kullanılabilmeleri içinse daha 10 yıllar var.

Daha az yumurta ve daha iyi sperm

Sağlık Bakanlığı, yeni Üreme Tıbbı Yönetmeliği ile uygulamalarımıza bazı kısıtlamalar getirdi. Bakanlığın ana ve haklı hedefi çoğul gebelikleri ve bu yüzden olan erken doğumları azaltmak. Ancak 35 yaşın altında tek embriyo transferi sınırlaması getirilmesi, gebelik başarısını iki embriyo transferine göre düşürecektir. Avrupa verilerine göre de (ESHRE 2006) tek embriyo transferinde önceki yıllara göre artış olmasına rağmen tüm yaş gruplarında iki embriyo transferi hastaların %60’ına uygulanmaktadır. Ülkemizde 35 yaşın altındaki kadınlarda tek embriyo transferinin zorunlu hale getirilmesi ile en iyi embriyonun seçilmesi büyük önem kazandı. Amerika da araştırmacıların bu embriyoların “metabolomiks” yöntemi ile seçilmesi ile verilen embriyonun tutulabilme olasılığını %80’lere çıkardıklarını biliyoruz.

Metabolomiks ile en iyi embriyoyu seçiyoruz

Ülkemizde de, dünyayla birlikte en iyi embriyonun seçiminde yeni uygulanan metabolomiks teknolojisini hastalarımızın hizmetine sunduk. En iyi embriyoyu seçerken klasik yöntemlerin yanı sıra embriyonun metabolizmasını da çalışarak ve her iki yöntemi birlikte kullanarak gebelik şansını arttırabiliyoruz. En iyi embriyonun secimi IVF-ICSI uygulamalarında en önemli konulardan biridir. Uygulama sonucunda elde edilen bir embriyo grubunda hangisinin bebek oluşturma potansiyelinin en fazla olduğunu tayin etmek birçok bilimsel araştırmanın ve yıllar süren deneyimlerin sonucunda belirlenmeye çalışılmaktadır. Günümüz teknolojileri bebek oluşturma şansı en yüksek embriyonun tayininde ağırlıklı olarak morfolojiyi (embriyonun dış görünümü) kullanmaktadır. Embriyo morfolojisi elbette ki seçimde belirli bir katkı sağlamaktadır; ancak görünüm olarak en kaliteli olarak saptanan embriyo grubunda dahi en azından genetik olarak problemli olanların oranının yarıdan fazla olduğu bilimsel yayınlarda gösterilmiştir. Bu bulgu göstermektedir ki, morfoloji en iyi embriyoyu tayin etmede en uygun kriter değildir. Nitekim, metabolomiks çalışmalarında gösterilmiştir ki embriyo metabolizması her zaman gebelik kapasitesi morfolojik olarak en yüksek embriyoyu işaret etmemektedir.

Embriyo gelişimi sırasında içinde bulunduğu ortam ile etkileşim içindedir. Laboratuvar şartlarında bu ortam embriyonun içinde bulunduğu kültür sıvısıdır. Embriyo bu sıvıdan ihtiyacı olan molekülleri alırken metabolize edip kullanması sonucu artık olarak meydana çıkan molekülleri de ortama geri bırakır. Bu şekilde içinde bulunduğu sıvının kompozisyonu her embriyonun metabolizmasına göre farklılık gösterir. Sıvının kompozisyonu spektroskopi denilen özel bir teknikle içinden özel bir ışık geçirip moleküllerin yansımasının grafiği (ya da haritası) çıkarılarak belirlenebilir. Sonuçta her embriyonun metabolizmasına göre haritası çıkartılıp bu grafik o embriyonun gelişim ve gebelik kapasitesi ile ilişkilendirilir. Bu teknik ‘metabolomics’ olarak adlandırılır ve embriyonun morfolojisinden bağımsız olarak veri sağlar.

Bu teknoloji günümüzde dünyada sayılı merkezde kullanılmaktadır. Bahceci Grubu’nda tedavi gören çiftler de artık bu teknolojinin sağladığı avantajlara sahiptir.

Erkek faktörüne bağlı problemlerin çözülmesi

Sperm yapısı neden ile en zor çalışılan hücrelerin başında gelmektedir. Laboratuvarda sağlıklı spermin seçilebilmesi için Dünya sağlık Örgütü veya Kruger kriterleri ne göre sperm sınıflandırılmaktadır. Ancak dış görüşüne ve hareketliliğine göre en sağlıklı sperm seçilse bile bazı hastalarda döllenme gerçekleşmemekte veya döllense bile embriyo hayatına devam etmemektir. Sağlıklı spermin seçiminde de yeni ve farklı yöntemler uygulamaya konulmaktadır.

IMSI – En iyi spermi seçiyoruz

Intra-sitoplazmik morfolojiye göre seçilmiş sperm injeksiyonu (IMSI); konvansiyonel IVF mikroskopları ile karşılaştırıldığında özel büyütme teknikleri kullanarak spermlerin incelemesine imkan sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntemde, kullanılan büyütmeler 6000 ve üzerine çıkarak morfolojik olarak en iyi spermlerin seçilmesine imkan sağlamaktadır. Bu gelişmiş yöntem sayesinde sperm hücresinde bulunan ve kromatin stabilizasyonunu bozduğu bilinen vakuol (etrafı zarla çevrili boşluklar) gibi bazı hücre içi yapıların tespit edilmesi olası olup, bu defektleri göstermeyen ya da en az defekt gösteren spermler ile ICSI (mikroenjeksiyor) yapılır, ve implantasyon ve gebelik oranlarını artırıp, erken dönem düşük riski ise azaltılabilir.

IMSI özellikle erkek faktörü vakalarında (oligoastenoteratospermi) ve bir kaç kez deneme yapılmasına karşın gebeliğin elde edilemediği durumlarda başvurulması gereken bir tekniktir. Spermin embriyo gelişimine katkısı insanda iki ya da üçüncü günden sonra artmaktadır. Çünkü embriyo genomu yani sperm ve yumurtanın birleşmesiyle oluşan yeni genetik yapı bu dönemden sonra tam olarak faaliyete geçer. Genomun sağlıklı çalışmasının dolaylı bir göstergesi embriyonun blastosist evresine kadar yaşamını sürdürmesidir. Dolayısıyla IMSI yöntemi ile seçilen ve kromatinin daha stabilize olduğu düşünülen embriyoların blastosist evresine ulaşma oranlarının, IMSI kullanılmadan seçilen spermlerle oluşturulan embriyolara göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

IMSI tekniğinin uygulanması konvansiyonel ICSI’ye göre daha uzun zaman ve iyi eğitilmiş personel gerektirmekte, daha yüksek bir maliyete neden olmaktadır. IMSI’nin klinik anlamda gerçek faydası prospektif, randomize çalışmaların yapılmasından sonra anlaşılacaktır.

Tüp bebek uygulamaları içinde hergün farklı bir çözüm önerilmekte ve daha önce tedavi edilememiş birçok hasta artık bu yeni yöntemlerle özlemle bekledikleri bebeklerine kavuşmaktadır. Ama bu süreçte yeni olarak sunulan bazı yöntemler yeterli klinik araştırmalar yapılmadan uygulamaya konulduğu için umulan faydayı sağlayamamaktadır. Bu yeni yöntemler için akılda tutulması gereken uygun hastaya yeterli tecrübeye sahip ekip tarafından bilimsel etkinliği ispatlanmış tedavinin uygulanmasıdır.”


ALINTIDIR..

KARIN ÇATLAKLARI HAMİLELİK ÇATLAKLARI VE KREMLER

Hamilelikler sonrası karın çatlakları

Göbek estetiği de bozulur. ıkinci, üçüncü doğumlarda, ikiz gebeliklerde ve çok kilo alınan hamileliklerde deformasyon iyice artar. Karın derisi bollaşır ve çatlar. Karın duvarını oluşturan bağ dokusu da gevşer ve karın duvarı öne doğru çıkıklaşır ve şişkinlik oluşur.



Tummy Tuck, bu ameliyat için kullanılan ıngilizce ve aslında argo bir terim. Amerikalılar böyle tıp argosu tabirleri çok seviyorlar ve bu argo isim çok tuttu. Hatta o kadar tuttu ki tıp literatüründe bile, nadir de olsa geçiyor. Yapılan işlem temelde kapsamlı bir karın germe (ıngilizce ismiyle Abdominoplasty) ameliyatı.

Yıllardır yapılan bir ameliyattır. Ancak son yıllarda bu yaklaşımda büyük gelişmeler oldu. Hatta benim kanaatim son yıllarda en çok gelişen, sonuçları iyileşen ve hasta açısından kolaylaşan estetik ameliyat bu oldu diyebilirim.


Temel değişiklik ameliyat kısaltılıp kolaylaştırılırken etki alanının da neredeyse iki katına çıkarılması. Eskiden yapılan karın germe ameliyatları sadece göbek altı sarkıklığını giderebiliyordu. Yeni Tummy Tucklar ise karın bel ve kasıkları şekillendiriyor.

ıyi bir Tummy Tuck sonucu o kadar etkili olabiliyor ki 3 çocuk annesi bir hastayı hamile kalmadan önceki halinden daha ince belli ve düz karınlı hale getirebiliyorsunuz. Eğer karın bel bölgesinde fazla yağlanma da varsa ki genellikle oluyor, Tummy Tuck bu bölgenin liposuction ile yani yağ alınması ile inceltilmesine de olanak veriyor. Her iki işlem, yani germe ve yağ alma beraber kullanılınca da sonuç elbette çok daha iyi oluyor.

Bu annelerin ameliyatıdır. Doğumlar karın bölgesini deforme ediyor. Hamileliğin nasıl geçtiği de çok önemli, fazla kilo alınan (özellikle 20 kg ve üzeri) hamileliklerden sonra karında çatlaklar olması ve sarkıklık olması neredeyse kaçınılmaz oluyor. Karın kaslarında gevşeme de buna eklenince karın duvarı ciddi şekilde deforme oluyor. Özellikle ikiz gebelikler, 2'den fazla doğum yapmak bu deformiteyi belirginleştiriyor. Dolayısı ile karın germe ameliyatı hamilelik sonrasında kendi başınıza düzeltmenizin neredeyse imkânsız olduğu bütün bu sorunların hepsini bir seferde çözebilecek tek uygulama. Spor yaparak karın sarkıklığınızı ya da cilt tedavileri uygulayarak çatlaklarınızı ancak bir yere kadar düzeltebilirsiniz.

Bir diğer hasta grubu ise çok kilo vermiş kişiler. 20 – 30 kilo verildiği zaman karın bölgesinde ciddi sarkmalar olabiliyor ve bunlar kendilerini bir yere kadar toparlayabiliyor. Genellikle bu sarkıklık kalıcı oluyor ve ameliyat ile tedavisi tek çözüm oluyor.

Burada amaç tartıda kilo vermek değil. Ama her hasta az ya da çok kilo veriyor. Ortalama 5 kilo bu ameliyatta alınıyor demek yanlış olmaz. Ancak ameliyatın etkisi kilo vermekten çok farklıdır. Karın, bel ve kasıklardaki değişim o hastanın bikini giyebilmesine olanak verecek kadar belirgin olabiliyor.

Operasyon bir hastanede yapılıyor. Ortalama 2 buçuk saat kadar sürüyor. Bayıltmak aslında şart değil ama genellikle genel anestezi tercih ediliyor. Hastanede yatış süresi 1–2 gün. Evde en az 1 hafta istirahat etmek çok önemli. Alınacak dikiş olmuyor. Hastalar genellikle üçüncü gün duş alabiliyor.

KARIN GERME AMELıYATI NASIL ETKıLER
Bu ameliyat hem karnınızdaki çatlak derileri yok edebilir, hem fazla yağlarınızı giderir hem de karın duvarınızı tekrar eski gerginliğine kavuşturur.
Hamilelikte bozulup ta bu ameliyat ile düzeltilemeyecek neredeyse hiçbir şey yok gibi.

Buraya kadar olanlar iyi haberlerdi. Kötü haber ise bu ameliyatın bazı eksileri olmasıdır. Bir kere göbek deliğinizin üzerinde kalan çatlakların büyük kısmı bu ameliyat ile giderilemez. Ama bu çatlaklar gerginleşerek çok daha az belirgin hale gelirler. Bu ameliyat bikininizin içerisinde kalacak olsa da sezaryen izinin iki katı uzunlukta bir iz bırakır. Ayrıca karın germe ameliyatı bütün estetik ameliyatlar içerisinde en ağrılı olan, en geç ve zor iyileşeni.

Ameliyat Nasıl Yapılıyor:
Bu ameliyatta sezaryen izi seviyesinden yanlara doğru bir hat üzerinden göbek deliğine kadar olan bir alandaki çatlamış ve sarkmış olan deri alınıyor. Göbek deliği yukarısında kalan deri gerilerek aşağıya indiriliyor. Göbek deliği de yeniden oluşturuluyor. Eğer gerekiyorsa karın etrafındaki fazla yağlar da liposuction ile alınıyor.

Gevşemiş karın kasları sıkılaştırılarak eski sertliklerine kavuşturuluyorlar. Bunun için fıtık ameliyatlarında kullanılana benzer bir dikiş tekniği kullanılıyor ve gevşek karın ön duvarı kasları kendi üzerine katlanarak hem daraltılıyor hem de sağlamlaştırılıyor.

YAĞ ALMA (LIPOSUCTION) BU AMELıYAT ıLE BERABER YAPILABıLıR Mı ?
Bu sorunun cevabı doktorunuzun kullanacağı tekniktedir. Klasik tekniklerde yağ alma bu ameliyat ile beraber yapılamaz. Ama son tekniklerde ameliyat daha basitleştirildiği için istenildiği kadar yağ da alınabilir. Bu konuda doktorunuza danışın.

AMELıYAT TEKNıĞıNDE EN SON GELıŞMELERYıllarca bu ameliyat karın bölgesinin ortasını düzeltmek amacıyla uygulandı. Sadece sarkık ve çatlak deriler çıkarıldı ve yapılan iz en azda tutulmaya çalışılarak bel ve kasık bölgesi önemsenmedi.

Oysaki sadece karın ortasındaki bariz çatlaklar ve sarkma tedavi edilir ama daha az göze batan kasık ve bel tedavi edilmezse elde edilecek sonuçta tatmin edici olmaz. Son yıllarda yapılan en büyük yenilik bütün karın, bel ve kasıklara beraber değerlendiren ve hepsinde ortak olan problemi aynı anda düzelten tekniklerin ortaya çıkması oldu. Artık bu teknikler ile bel ve kasık bölgelerini de toparlamak ve hamilelik öncesinden bile daha iyi bir görüntü elde edebilmek mümkün. Birçok hasta bu ameliyattan sonra hamile kalmadan önceki hallerinden de düzgün bir karın ve bele sahip olabiliyorlar.

AMELıYAT ıÇıN EN DOĞRU ZAMAN NEDıR?
Anneler için ideal zaman birinci yılın sonu. Bu sürede hem anne verebileceği kiloları vermiş oluyor hem de sarkıklığın ve çatlakların derecesi tam olarak ortaya çıkıyor. Bu ameliyat daha sonraki hamilelikler için bir problem de teşkil etmez. Ancak çok yakın bir tarihte yeni bir gebelik planlanıyorsa yine bu ameliyatı ertelemekte fayda var. Yeni bir hamilelikte yeni deformasyonlar oluşacağını göz önüne almak ve tedaviyi ikinci hamilelikten sonraya bırakmak daha doğru.

Eğer çatlakların sebebi hamilelik değil kilo alıp verme ise tedaviyi kilo verme sürecinin sonunda yapmakta fayda var. Böylece deformasyonun tamamını görmek ve tedavi etmek mümkün oluyor.

KOMPLıKASYONLAR VE ÇIKABıLECEK SORUNLAR
Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyat için de olası komplikasyonların başında, kanama ve enfeksiyon var.

Bu tür ameliyatlarda ciddi bir kanama olması olasılığı yok. Kanama dikişlerinizin altında kan birikmesi yani “hematom” şeklinde olabilir. Doktorunuz sizi yeniden ameliyathaneye alarak bu birikmeyi temizlemek ve kanamayı, eğer devam ediyorsa, durdurmak isteyebilir.

Aynı şekilde ameliyattan sonra beşinci gün civarında oluşan kızarıklık, ateş ve şişlik enfeksiyon habercisi olabilir. Yine çözüm enfeksiyonun temizlenmesi ve tabii antibiyotik tedavisi olacaktır.

Cilt kaybı, yine nadir olmasına rağmen görülebilecek komplikasyonlar arasındadır. Bu bir germe ameliyatı olduğu için deri katmanlarına yük biner ve derinin dolaşımı bozulabilir. Genellikle ameliyattan sonra sigara içen hastalarda gözükür. Deri siyah renkli sert bir şekil alır ve uzun süre pansuman yapılması gerekebilir. Bu süreyi kısaltmanın bir yolu da küçük bir müdahale ile ölü cildin temizlenmesidir. Aynı deri problemi göbek deliğinde de görülebilir. Bir müddet pansuman sonucunda bu tür problemler genellikle tahminlerin ötesinde iyi iyileşirler. Sakın bir şey olmaz diye sigaraya başlamayın. Ameliyattan sonraki ilk iki haftanın kritik olduğunu unutmayın.

Yara iyileşme problemleri genellikle ameliyatta kullanılan kalın dikişlerin yarattığı problemlerdir. Bir kaç günlük pansumandan sonra iyileşirler. Ama bu tür reaksiyonların ameliyattan aylar sonra bile ortaya çıkabileceğini bilin.

Asimetri yine bu ameliyattan sonra karşılaşılabilecek sorunlar arasında. Ciddi asimetrilerde bir rötuş ameliyatı gerekebilir. Kullanılan klasik tekniklerde yara izinin her iki ucunda deride potlar oluşabilir. Bunlar genellikle zaman ile değişmezler ve kalıcı olurlar. En iyi çözüm küçük bir müdahale ile bunların alınmasıdır. Ama bu yara izini bir kaç cm. uzatır.

DOĞUM KONTROL HAPLARI NASIL KULLANILIR






Kimler kullanmamalı...

- 35 yaş üstünde olup, sigara içenlerde sorun oluşabiliyor. 35 yaş altı sigara içenlerin doğum kontrol hapı kullanmalarında ise bir sorun bulunmuyor.

- Her gün hap almayı unutabilecek olanlar

- Diyabet ve hipertansiyon hastaları

- Karaciğer bozukluğu olanlar

- Damar tıkanıklığı olanlar veya önceden damar tıkanıklığı geçirenler

- Bulantı, kusma ile birlikte seyreden şiddetli baş ağrıları ve migreni olanların kullanması sakıncalı olabiliyor.


Doğum kontrol hapları ve kullanım alanları

Kadınlarda birçok rahatsızlığın tedavisinde başvurulan doğum kontrol haplarının tedavi alanlarının cevap anahtarı...

PROBLEMLER ve ÇÖZÜMLERİ:

Sivilce, aşırı tüylenme- Yüksek östrojen oranıyla düşük androjen oranı içeren haplar

Lekelenme, yumurtalık kisti- Yüksek östrojen ve progesteron oranıyla düşük androjen oranı

Hassas göğüs uçları- Düşük östrojen ve progesteron oranı ya da sadece progesteron

Depresyon, halsizlik, hassasiyet- Düşük progesteron oranı

Endometriyozis hastalığı- Düşük östrojen oranıyla yüksek progesteron oranı ya da dalgalanma yaratmadan düzenli hormon üretimi sağlayan regl olmayı engelleyen haplar

Baş ağrıları- Düşük östrojen ve progesteron hormonu; çünkü hormonal dalgalanma baş ağrılarına neden olabiliyor. Bu yüzden birçok kadın regl sırasında migrene yakalanıyor.

Regl ağrıları- Yüksek progesteron oranı ya da adet olmayı engelleyen haplar

Düzensiz regl, regl öncesi sendromu (PMS)- Düşük progesteron ve androjen oranı

Kilo alımı- Düşük östrojen ve progesteron oranı

Polikistik yumurtalık sendromu- Düşük androjen ile progesteron oranı

Çocuk emzirme- Sadece progesteron içeren ya da östrojen içermeyen haplar

PRADATORS 2010 VİZYONA GİRDİ (trailer,fragman)

Predator evreninde yepyeni bir sayfa açılıyor... Robert Rodriguez'in yapımcılığında çekilen filmde, başrolde Oscarlı oyuncu Adrian Brody, seçilmiş bir grup paralı askerin lideri olarak karşımıza çıkıyor. Yabancı bir gezegene getirilen birlik, kısa sürede kendilerinin av olduğunu farkeder. Gözden düşmüş bir fizikçi dışında her biri soğukkanlı birer katil olan ve Yakuza, suçlular, ölüm mangası timinden oluşan bir grup paralı askerler, insan "predator"(avcı)lar. Düştükleri gezegende bu sefer kendileri uzaylı predator'lar tarafından sistematik bir biçimde avlanıyorlar.

Predators




"The March of Time" this Sunday (Sept. 5th)


Some will remember the “March of Time” documentary news features shown regularly in American movie theaters between the mid 1930s and early 1950s, and those who don’t have an historical treat in store when Turner Classic Movies airs a four-hour marathon of them this Sunday night. New York Times coverage of the event is here, and TCM’s own story here. Four hours is a heavy dose at one sitting, but one can record the entire thing for more than a few watchings.

    Back in 1994, at the BSI Cocktail Party on Saturday, January 8th, Clint Gould and I performed a “The March of Time” parody based on the BSI Archival History to that point (three volumes had been published by then), and I will post it on the website this Sunday. Check the website's Welcome or Editor's Gas-Bag pages for the link.

"Colors Hindi TV serial - Bairi Piya - Story of Vidarbha Maharashtra"

A stark tale of deceit, power struggles, exploitation of the poor by the rich and the power.  This story is a comment on the social evils still prevalent in the interior parts of Maharashtra like subjugation of woman by men in power, manipulation of customs and tradition by the keepers of the faith themselves, and hundreds of poverty stricken girls like Amoli who fall prey to manipulative men of might and become victims of their philandering.

Set against the devastating background of farmer suicides in Maharashtra, Bairi Piya is a story about Amoli, a 20-year-old beautiful and cheerful daughter of a farmer Tukaram Kamble, who belongs to the Vidarbha region in the interiors of Maharashtra.  Amoli, the eternally positive and optimistic girl is oblivious to her father’s economic condition and that he is debt ridden just like other villagers in their taluka. However, she has to face this grim reality when one year due to locust attack, their entire crop is destroyed, just before the festival of ‘Bail Pola’.

Watch online download:Zshare
Bairi Piya 6th August 10 – Part 01
Bairi Piya 6th August 10 – Part 02
Bairi Piya 6th August 10 – Part 03
Bairi Piya 6th August 10 – Part 04
Bairi Piya 6th August 10 – Part 05
Youtube
Bairi Piya 6th August 10 – Part 01
Bairi Piya 6th August 10 – Part 02
Bairi Piya 6th August 10 – Part 03
Bairi Piya 6th August 10 – Part 04
Bairi Piya 6th August 10 – Part 05
Dailymotion
Bairi Piya 6th August 10 – Part 01
Bairi Piya 6th August 10 – Part 02
Bairi Piya 6th August 10 – Part 03
Bairi Piya 6th August 10 – Part 04
Bairi Piya 6th August 10 – Part 05 

"Colors Hindi TV serial - Bairi Piya - Story of Vidarbha Maharashtra"

A stark tale of deceit, power struggles, exploitation of the poor by the rich and the power.  This story is a comment on the social evils still prevalent in the interior parts of Maharashtra like subjugation of woman by men in power, manipulation of customs and tradition by the keepers of the faith themselves, and hundreds of poverty stricken girls like Amoli who fall prey to manipulative men of might and become victims of their philandering.

Set against the devastating background of farmer suicides in Maharashtra, Bairi Piya is a story about Amoli, a 20-year-old beautiful and cheerful daughter of a farmer Tukaram Kamble, who belongs to the Vidarbha region in the interiors of Maharashtra.  Amoli, the eternally positive and optimistic girl is oblivious to her father’s economic condition and that he is debt ridden just like other villagers in their taluka. However, she has to face this grim reality when one year due to locust attack, their entire crop is destroyed, just before the festival of ‘Bail Pola’.

Watch online download:Zshare
Bairi Piya 6th August 10 – Part 01
Bairi Piya 6th August 10 – Part 02
Bairi Piya 6th August 10 – Part 03
Bairi Piya 6th August 10 – Part 04
Bairi Piya 6th August 10 – Part 05
Youtube
Bairi Piya 6th August 10 – Part 01
Bairi Piya 6th August 10 – Part 02
Bairi Piya 6th August 10 – Part 03
Bairi Piya 6th August 10 – Part 04
Bairi Piya 6th August 10 – Part 05
Dailymotion
Bairi Piya 6th August 10 – Part 01
Bairi Piya 6th August 10 – Part 02
Bairi Piya 6th August 10 – Part 03
Bairi Piya 6th August 10 – Part 04
Bairi Piya 6th August 10 – Part 05