-
Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol
Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.
-
Web Siteye Reklam Ver
Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.
-
Web Sitemizin Yazarı Editörü OL
Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni
KOLOSTRUM (COLOSTRUM) AĞUZ SÜTÜ NEDİR KOLOSTRUMUN FAYDALARI NELERDİR
İNSAN BESLENMESİNDE KOLOSTRUMUN ÖNEMİ:
KOLOSTRUM DOĞUMDAN SONRA İLK 24-36 SAAT BOYUNCA DİŞİ MEMELİLER TARAFINDAN ÜRETİLEN İLK DOĞAL GIDADIR.SADECE PROTEİN,KARBONHİDRATLAR,YAĞ,VİTAMİN VE MİNARELLER GİBİ BESİNLERİN KAYNAĞI DEĞİL,AYNI ZAMANDA VÜCUDUN İMMUN VE BÜYÜME FONKSİYONLARI İÇİN GEREKLİ BİYOLOJİK AKTİF MOLEKULLERİ DE İÇERMEKTEDİR.KOLOSTRUM DÖNÜŞTÜRÜCÜ BÜYÜTME FAKTÖRÜ 1 VE 2'NİN TEK DOĞAL KAYNAĞIDIR.BU BÜYÜME FAKTÖRLERİNİN KAS VE KIKIRDAK OLUŞUMUNDA VE ONARIMINDA ÇOK ÖNEMLİ ROLLERİ VARDIR.
KOLOSTRUM DOĞUMDAN SONRA İLK 24-36 SAAT BOYUNCA DİŞİ MEMELİLER TARAFINDAN ÜRETİLEN İLK DOĞAL GIDADIR.SADECE PROTEİN,KARBONHİDRATLAR,YAĞ,VİTAMİN VE MİNARELLER GİBİ BESİNLERİN KAYNAĞI DEĞİL,AYNI ZAMANDA VÜCUDUN İMMUN VE BÜYÜME FONKSİYONLARI İÇİN GEREKLİ BİYOLOJİK AKTİF MOLEKULLERİ DE İÇERMEKTEDİR.KOLOSTRUM DÖNÜŞTÜRÜCÜ BÜYÜTME FAKTÖRÜ 1 VE 2'NİN TEK DOĞAL KAYNAĞIDIR.BU BÜYÜME FAKTÖRLERİNİN KAS VE KIKIRDAK OLUŞUMUNDA VE ONARIMINDA ÇOK ÖNEMLİ ROLLERİ VARDIR.
-KOLOSTRUMDAKİ BÜYÜME FAKTÖRLERİ BİRİNCİ ETKİLERİ;
KEMİĞİ,KASLARI,SİNİRLERİ VE KIKIRDAĞI İNŞA EDEREK,KORUYARAK VE ONARARAK İYİLEŞTİRME ETKİSİNİ ARTTIRAN,YAĞ METABOLİZMASINI STİMÜLE EDEN,KAN ŞEKER SEVİYESİNİ DENGEDE TUTAN,RUHSAL DURUMU KONTROL EDEN BEYİN KİMYASALLARININ DÜZENLENMESİNE YARDIM EDEN BİLEŞİKLERİ İÇERMEKTEDİR.BÜYÜME FAKTÖRLERİ AYRICA YAŞLANMA BELİRTİLERİNİN YAVAŞLAMASINA YARDIMCI OLMAKTA,KIRIŞIKLIKLARI AZALTMAKTA VE DERİNİN DAHA GENÇ GÖRÜNMESİNİ SAĞLAMAKTADIR.-KOLOSTRUMDAKİ EPİDERMAL BÜYÜME FAKTÖRÜ(EGF) DERİNİN OLUŞUMUNDA,KORUNMASINDA VE DEVAM ETTİRİLMESİNDE KULLANILAN BİR PROTEİN MADDESİDİR
-İNSÜLÜN BENZER BÜYÜME FAKTÖRÜ(IGF I-II)KOLOSTRUMDA EN FAZLA BULUNAN BÜYÜME FAKTÖRÜDÜR.BU FAKTÖRLER VÜCUDUN YAĞI,PROTEİNİ VE ŞEKERİ NASIL KULLANACAĞI KONUSUNDA ETKİLİ OLMAKTA,İMMUN SİSTEMİ STİMULE ETMEKTE,HÜCRE YENİLENMESİNİ DESTEKLEMEKTE,KAN ŞEKERİNİ VE KOLOSTEROL SEVİYESİNİ DÜZENLEMEYE YARDIM ETMEKTEDİR.
-IGF I, DNA VE RNA'NIN GELİŞİMİNİ VE ONARILMASINI STİMULE ETTİĞİ BİLİNEN ÇOK AZ MADDELERDEN BİR TANESİDİR.BU ÖZELLİKLERİ IGF I'İ DOĞADAKİ EN GÜÇLÜ YAŞLANMAYI GECİKTİRİCİ MADDELERDEN BİRİ YAPMAKTADIR.
-KOLOSTRUMDAKİ IGF I EN GÜÇLÜ KAS GELİŞTİRİCİ VE KAS KÜTLESİNİ ARTTIRICIDIR.
-KOLOSTRUMDAKİ BÜYÜME FAKTÖRLERİ VE BÜYÜME HORMONU ,YAĞIN YAKILMASINA VE YAĞSIZ KAS KİTLESİNİN YAPILMASINA YARDIM ETMEKTEDİR.
-KOLOSTRUM ALIMI DAHA FAZLA EKSERSİZ YAPMAMIZI SAĞLAMAKLA BİRLİKTE DAHA AKTİF OLMAMIZ İÇİN BİZE DAHA FAZLA ENERJİ VERMEKTEDİR
.
-SPORCULAR KOLOSTRUMDAN EN FAZLA FAYDAYI GÖREN BİREYLERDİR.SPORCULAR HER ZAMAN YAĞLARINI YAKMANIN,KASLARI YAPILANDIRMANIN VE KUVVET KAZANMANIN YOLUNU ARAMAKTADIRLAR.KOLOSTRUMUN IGF I VE II'Yİ İÇEREN BÜYÜME FAKTÖRLERİ VE BÜYÜME HORMONLARI SAYESİNDE BUNU GERÇEKLEŞTİREBİLMEKTEDİRLER.
-IGF 'İN KALP RAHATSIZLIĞINI ÖNLEMEYE YARDIM EDEN LDL KOLESTROL SEVİYESİNİ DÜŞÜRMEKTE VE HDL İYİ KOLESTROL SEVİYESİNİ YÜKSELTMEKTEDİR.
-KOLOSTRUMDAKİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ BÜYÜME FAKTÖRLERİ(TGF) KEMİKLERDE VE YARALARIN TEDAVİSİNDE ÜMİT VERİCİ SONUÇLAR GÖSTERMEKTEDİR.DOKUYU ONARMAYA YARDIMCI OLMAKTADIR.
-KOLOSTRUMUN VİRAL SALDIRILARA VE TÜMÖR BÜYÜMESİNE KARŞI KORUNMADA İMMUN SİSTEMİNİ DAHA GÜÇLÜ HALE GETİRDİĞİ ÇEŞİTLİ ARAŞTIRMALAR İLE ORTAYA KONMUŞTUR.
-KOLİT VE DİYARENİN TEDAVİSİNE VE ÖNLENMESİNE YARDIMCI OLUR.
-İNEK KOLOSTRUMUNDA BULUNAN İMMUN VE BÜYÜME FAKTÖRLERİ İNSANINKİNDEN 4 KAT DAHA FAZLADIR.
-İNSAN KOLOSTRUMU ANTİBİYOTİKLERE KARŞI DAYANIKLI BİR ÇOK MİKROORGANİZMAYA KARŞI ETKİLİ OLAN IGG'Yİ SADECE %2 ORANINDA İÇERİRKEN,İNEK KOLOSTRUMU %38 ORANINDA İÇERMEKTEDİR.
-KOLOSTRUMDA IgA,IgD,IgE,IgG ve IgM OLMAK ÜZERE 5 TİP İMMUNGLOBİN VARDIR.DOKTORLAR IgG'Yİ ANEMİ,SU ÇİÇEĞİ,KRONİK YORGUNLUK SENDROMU,HEPATİT,MULTİPL SKELEROZ VE NÖTROPENİ GİBİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILMAKTADIR.
-KOLOSTRUMDAKİ LAKTOFERRİN ANTİBAKTERİYEL VE ANTİVİRAL ETKİYE SAHİP OLUP VÜCUDU KANDİDA,KANSER,KRONİK YORGUNLUK,HIV,UÇUK, VE DİĞER ENFEKSİYONLARA KARŞI KORUMAKTADIR.
-KOLOSTRUMDAKİ SİTOKİN AJANLARI ROMATİZMAL ARTERİT VE OSTEOARTERİT İÇİN SON DERECE FAYDALIDIR
.
-KOLOSTRUMDAKİ GLİKOPROTEİNLER VE TRİPSİN İNHİBİTÖRLERİ PEPTİK ÜLSERE VE GASTRİKKANSERE NEDEN OLAN H.PYLORİ'NİN MİDE DUVARINA YAPIŞIP KALMASINI ÖNLEMEKTEDİR.
-ÇOCUKLARDA SOĞUK ALGINLIĞI ,GRİP,BRONŞİT,BAKTERİYEL VEYA VİRAL ENFEKSİYONLARDA ÖZELLİKLE ANTİBİYOTİKLER İLE TEDAVİ OLDUKLARINDA KOLOSTRUM YARARLI OLMAKTADIR.
-ERGENLİK ÇAĞINDAN SONRA ERKEK VE BAYANLARIN İMMUN VE BÜYÜME FAKTÖRLERİ AZALMAYA BAŞLAMAKTADIR.BU NEDENLE İNEK KOLOSTRUMU YETİŞKİNLER İÇİN BİR TERCİH NEDENİ OLMAKTADIR.
-İMMUN VE BÜYÜME FAKTÖRLERİNİN DENGEDE OLDUĞU BİLİNEN KOLOSTRUM,BİLEŞİM VE BİYOYARARLILIK AÇISINDAN DOĞAL BİR GIDA KATKISIDIR.
-KOLOSTRUMUN EN ÇOK TERCİH EDİLEN ŞEKLİ KAPSÜL VE TOZ FORMUDUR
İnek ve İnsan Kolostrumlarının Bileşimi
BİLEŞİM | İNSAN | İNEK |
% YAĞ | 1.45-4.08 | 0.15-12.0 |
%PROTEİN | 8.6 | 21.32 |
%ALBUMİN | - | 5.06 |
%GLOBULÜN | 20-25 | 18 |
%MİNERAL MADDELER | 0.48 | 2.31 |
Kolostrum ve normal sütte immunoglobulin konsantrasyonu
İmmunoglobulin | Kolostrum | Normal süt |
IgG1 | 52.O-87.0 | 0.31-0.40 |
IgG2 | 1.6-2.1 | 0.03-0.08 |
IgA | 3.2-6.2 | 0.04-0.06 |
IgM | 3.7-6.1 | 0.03-0.06 |
Kolostrum ve normal sütte büyüme faktörleri konsantrasyonu
BÜYÜME FAKTÖRÜ | KOLOSTRUM | NORMAL SÜT |
IGF I | 50-2000 | <10 |
IGF II | 200-600 | <10 |
ÇEŞİTLİ EGZOTİK MEYVELER
EGZOTİK MEYVELER
Lychee (Liçi)
Anavatanı: Güney Çin Bulunduğu yerler: Hindistan ve Tayvan Küçük, beyaz ve etli bir meyve olan ‘liçi’, kırmızı bir kabukla kaplı ve üzüm boyutlarında olup C vitamini bakımından çok zengindir.
Anavatanı: Güney Çin Bulunduğu yerler: Hindistan ve Tayvan Küçük, beyaz ve etli bir meyve olan ‘liçi’, kırmızı bir kabukla kaplı ve üzüm boyutlarında olup C vitamini bakımından çok zengindir.
Rambutan
Anavatanı: Malezya, Güneydoğu Asya Liçi adlı meyveye oldukça benzeyen, dikenleri olan ve kırmızı derimsi bir yüzeye sahip’ rambutan’ meyvesi Güneydoğu Asya’da oldukça meşhur bir meyvedir. Tatlı ve sulu olan bu meyve genellikle reçellerde k
Anavatanı: Malezya, Güneydoğu Asya Liçi adlı meyveye oldukça benzeyen, dikenleri olan ve kırmızı derimsi bir yüzeye sahip’ rambutan’ meyvesi Güneydoğu Asya’da oldukça meşhur bir meyvedir. Tatlı ve sulu olan bu meyve genellikle reçellerde k
Tutku meyvesi (Passion fruit)
Anavatanı: Güney Amerika Yetiştiği yerler: Hindistan, Yeni Zelanda ve Brezilya Tutku meyvesinin içi tohumlarla dolu olmakla birlikte oldukça tatlı ve suludur. Greyfurta benzeyen altın renkli ve hemen hemen bir limonla aynı boyutlarda olan koyu mor olmak üzere 2 türü vardır. Ancak ikincisi oldukça zehirlidir.
Anavatanı: Güney Amerika Yetiştiği yerler: Hindistan, Yeni Zelanda ve Brezilya Tutku meyvesinin içi tohumlarla dolu olmakla birlikte oldukça tatlı ve suludur. Greyfurta benzeyen altın renkli ve hemen hemen bir limonla aynı boyutlarda olan koyu mor olmak üzere 2 türü vardır. Ancak ikincisi oldukça zehirlidir.
Star Fruit (Yıldız meyvesi)
Anavatanı: Endonezya, Hindistan ve Sri Lanka ‘Carambola’ olarak da adlandırılan yıldız meyvesi, ABD’de bile yetişebilen pembe çiçekli bir ağacın meyvesidir. Altın sarısı renkteki bu meyve gevrek ve tatlı olmakla beraber, ananas-elma-kivi karışımı bir tada sahiptir.
Anavatanı: Endonezya, Hindistan ve Sri Lanka ‘Carambola’ olarak da adlandırılan yıldız meyvesi, ABD’de bile yetişebilen pembe çiçekli bir ağacın meyvesidir. Altın sarısı renkteki bu meyve gevrek ve tatlı olmakla beraber, ananas-elma-kivi karışımı bir tada sahiptir.
Mangosten
Anavatanı: Sunda ve Malaya yarımadası Bir başka ağaç meyvesi olan ‘mangosten’ tuhaf bir şekle sahiptir. Şeftali tadında ve mor renkte olmakla birlikte kremsi bir yapıya sahiptir. Antioksidan bakımından zengin olan bu meyve için bilim adamları, kanser gibi önemli hastalıkların riskini azalttığını öne sürüyor. Hatta Kraliçe Viktorya’nın bu meyveyi kendisine getirene ödül sunduğu hakkında efsaneler bile vardır.
Anavatanı: Sunda ve Malaya yarımadası Bir başka ağaç meyvesi olan ‘mangosten’ tuhaf bir şekle sahiptir. Şeftali tadında ve mor renkte olmakla birlikte kremsi bir yapıya sahiptir. Antioksidan bakımından zengin olan bu meyve için bilim adamları, kanser gibi önemli hastalıkların riskini azalttığını öne sürüyor. Hatta Kraliçe Viktorya’nın bu meyveyi kendisine getirene ödül sunduğu hakkında efsaneler bile vardır.
Kumkuat meyvesi
Anavatanı: Çin Kumkuat meyvesi , citrusla alakalı olup ağaçta yetişen küçük ve portakalları andıran bir meyve türüdür. ‘Citrus’ (turunçgil) familyasının pek çok meyvesi gibi kumkuatlar da çiğ olarak tüketilir. Marmelat yapımında kullanıldığı gibi bazı alkollü içeceklerde de kullanılır. Tayvanlılar bu meyveyi çaylarına katıp tüketirken, başkaları bu meyveyi kaynatıp boğaz kuruluğu rahatsızlığına karşı kullanır. Durian Anavatanı: Bruney, Malezya ve Endonezya ‘Meyvelerin kralı’ olarak da bilinen Durian, sert bir kabuğa sahip olmakla beraber farklı bir kokuya ve eşsiz bir tada sahip. Oldukça rahatsız edici ve kötü kokulu olan bu meyve Güneydoğu Asya’da otellerde ve toplu taşıma araçlarında yasak. Ancak eşsiz tadı göz önünde bulundurulduğunda Durian gerçekten denemeye değer bir meyve. Pitaya (Ejderha meyvesi) Anavatanı: Meksika ve Güney Amerika Ejderha meyvesi bir başka deyişle Pitaya, pek çok kaktüs türlerinden biri olup tatlı bir tada ve kremsi öze sahip bir meyvedir. En yaygını kırmızı pitaya olsa da diğer çeşitleri Costa Rica pitayası ve sarı pitaya içerir. Meyvenin özünden şurup elde edebileceğiniz gibi yapraklarını yiyebilir ya da çaya katabilirsiniz. Afrika hıyarı Anavatanı: Kalahari Çölü ve Afrika Afrika hıyarı ya da boynuzlu kavun olarak adlandırılan bu meyve boynuzları olan bir kavuna benzetilmektedir. Kalahari çölünden gelmekte ve şimdilerde Kaliforniya ile Yeni Zelanda’da bulunmaktadır. Bünyesinde barındırdığı koyu yeşil özü muz, misket limonu, tutku meyvesi ve salatalığı andırmaktadır. Genellikle yiyeceklerin yanında süsleme olarak kullanılan bu meyve aynı zamanda smoothie ve sundae yapımında da kullanılır.
Anavatanı: Çin Kumkuat meyvesi , citrusla alakalı olup ağaçta yetişen küçük ve portakalları andıran bir meyve türüdür. ‘Citrus’ (turunçgil) familyasının pek çok meyvesi gibi kumkuatlar da çiğ olarak tüketilir. Marmelat yapımında kullanıldığı gibi bazı alkollü içeceklerde de kullanılır. Tayvanlılar bu meyveyi çaylarına katıp tüketirken, başkaları bu meyveyi kaynatıp boğaz kuruluğu rahatsızlığına karşı kullanır. Durian Anavatanı: Bruney, Malezya ve Endonezya ‘Meyvelerin kralı’ olarak da bilinen Durian, sert bir kabuğa sahip olmakla beraber farklı bir kokuya ve eşsiz bir tada sahip. Oldukça rahatsız edici ve kötü kokulu olan bu meyve Güneydoğu Asya’da otellerde ve toplu taşıma araçlarında yasak. Ancak eşsiz tadı göz önünde bulundurulduğunda Durian gerçekten denemeye değer bir meyve. Pitaya (Ejderha meyvesi) Anavatanı: Meksika ve Güney Amerika Ejderha meyvesi bir başka deyişle Pitaya, pek çok kaktüs türlerinden biri olup tatlı bir tada ve kremsi öze sahip bir meyvedir. En yaygını kırmızı pitaya olsa da diğer çeşitleri Costa Rica pitayası ve sarı pitaya içerir. Meyvenin özünden şurup elde edebileceğiniz gibi yapraklarını yiyebilir ya da çaya katabilirsiniz. Afrika hıyarı Anavatanı: Kalahari Çölü ve Afrika Afrika hıyarı ya da boynuzlu kavun olarak adlandırılan bu meyve boynuzları olan bir kavuna benzetilmektedir. Kalahari çölünden gelmekte ve şimdilerde Kaliforniya ile Yeni Zelanda’da bulunmaktadır. Bünyesinde barındırdığı koyu yeşil özü muz, misket limonu, tutku meyvesi ve salatalığı andırmaktadır. Genellikle yiyeceklerin yanında süsleme olarak kullanılan bu meyve aynı zamanda smoothie ve sundae yapımında da kullanılır.
Durian
Anavatanı: Bruney, Malezya ve Endonezya ‘Meyvelerin kralı’ olarak da bilinen Durian, sert bir kabuğa sahip olmakla beraber farklı bir kokuya ve eşsiz bir tada sahip. Oldukça rahatsız edici ve kötü kokulu olan bu meyve Güneydoğu Asya’da otellerde ve toplu taşıma araçlarında yasak. Ancak eşsiz tadı göz önünde bulundurulduğunda Durian gerçekten denemeye değer bir meyve.
Anavatanı: Bruney, Malezya ve Endonezya ‘Meyvelerin kralı’ olarak da bilinen Durian, sert bir kabuğa sahip olmakla beraber farklı bir kokuya ve eşsiz bir tada sahip. Oldukça rahatsız edici ve kötü kokulu olan bu meyve Güneydoğu Asya’da otellerde ve toplu taşıma araçlarında yasak. Ancak eşsiz tadı göz önünde bulundurulduğunda Durian gerçekten denemeye değer bir meyve.
Pitaya (Ejderha meyvesi)
Anavatanı: Meksika ve Güney Amerika Ejderha meyvesi bir başka deyişle Pitaya, pek çok kaktüs türlerinden biri olup tatlı bir tada ve kremsi öze sahip bir meyvedir. En yaygını kırmızı pitaya olsa da diğer çeşitleri Costa Rica pitayası ve sarı pitaya içerir. Meyvenin özünden şurup elde edebileceğiniz gibi yapraklarını yiyebilir ya da çaya katabilirsiniz.
Anavatanı: Meksika ve Güney Amerika Ejderha meyvesi bir başka deyişle Pitaya, pek çok kaktüs türlerinden biri olup tatlı bir tada ve kremsi öze sahip bir meyvedir. En yaygını kırmızı pitaya olsa da diğer çeşitleri Costa Rica pitayası ve sarı pitaya içerir. Meyvenin özünden şurup elde edebileceğiniz gibi yapraklarını yiyebilir ya da çaya katabilirsiniz.
Afrika hıyarı
Anavatanı: Kalahari Çölü ve Afrika Afrika hıyarı ya da boynuzlu kavun olarak adlandırılan bu meyve boynuzları olan bir kavuna benzetilmektedir. Kalahari çölünden gelmekte ve şimdilerde Kaliforniya ile Yeni Zelanda’da bulunmaktadır. Bünyesinde barındırdığı koyu yeşil özü muz, misket limonu, tutku meyvesi ve salatalığı andırmaktadır. Genellikle yiyeceklerin yanında süsleme olarak kullanılan bu meyve aynı zamanda smoothie ve sundae yapımında da kullanılır.
Anavatanı: Kalahari Çölü ve Afrika Afrika hıyarı ya da boynuzlu kavun olarak adlandırılan bu meyve boynuzları olan bir kavuna benzetilmektedir. Kalahari çölünden gelmekte ve şimdilerde Kaliforniya ile Yeni Zelanda’da bulunmaktadır. Bünyesinde barındırdığı koyu yeşil özü muz, misket limonu, tutku meyvesi ve salatalığı andırmaktadır. Genellikle yiyeceklerin yanında süsleme olarak kullanılan bu meyve aynı zamanda smoothie ve sundae yapımında da kullanılır.
Experience Serenity @ Pearl Farm Beach Resort
Pearl Farm Beach Resort is a fourteen-hectare spread and was recognize as only a pearl farm. The resort is blessed with thousands of white-lipped oysters and cultivated pink, white and gold pearls. Today, Pearl farm Beach Resort promises a soothing and private retreat. Anything is you need is supervised by its congenial and charming staffs.Accommodation
Deluxe Accommodation is available. The beach resort has seventy-three guestrooms as well as suites and cottages on elevated above the sea. Exclusive villas are inspired from the influences of Maranao and Samal ethnics, materials and form.
- Hilltop Room
- Samal House
- Mandaya House
- Samal Suite
Facilities
- Play like Roger Federer in their tennis courts.
- The resort also offers a wide array of water sports such as:
- Wind Surfing
- Water Polo
- Jet Skiing
- Water Skiing
- Banana Boat Rides
- Scuba Diving
- Sea Kayaks
- Hobie Cats
- Wave Runners
- Ylang Ylang Spa
- Three function rooms and boardrooms for power meetings and conferences
- The Gameroom offers you fun-filled and leisure activities.
Reservations are done online. You can also avail of their various packages to make sure you experience the zest of your vacation escapade.
- Dream Holidays Package
- Family Package
- Bed and Breakfast Package
- Dream Honeymoon Package
My Mom Asked For a Map
So here it is....
Red = Where we are
Green = Last route
Blue = Where we plan to go
Red = Where we are
Green = Last route
Blue = Where we plan to go
What's That You Say?
I only have one thing to say about Albania so far (arrived yesterday evening). Albanians are NICE. Waaaayyy nice. So maybe you are wondering, "aren't Spanish people nice? And what about the Greeks?" Yes, they are also nice, but I decided that the reason I like the Albanians, and maybe it is ironic, is that they don't speak English. Not really.
Yesterday we took a bus from Athens to Saranda, Albania, which is a cute little town sandwiched between the mountains and the sea. It is only about an hour from the Greece border and has had much strife. As little as 13 years ago, Albania was still having strife between anarchists and the government (see history of Albania here). However, now they are peaceful and the tourist business has supposedly picked up, although we have not seen more than a handful of other tourists yet.
On the bus, there were only about 6 other people. The whole time, even though we didn't speak the same language, they made sure we made it back onto the bus, bought us oranges and even patted me on the back as I finally got off the bus. They were very helpful and super nice!
Then we were looking for our hostel and a man came up to us and said, "I think I can help you" and since usually taxi drivers and everyone under the sun says they can "help" us when really they want to rip us off, we ignored the guy. Then he said my name. Turns out he was the guy from the hostel, waiting on the street to make sure we found it okay. Then when I asked him later where we could have dinner, he said, "I will take you there. What time would you like to go?" Its like a personal shopper! Anyway, this guy, "Tom" was/is great! He took us to dinner (we invited him to stay and it was very informative), told us exactly where to catch each bus and more!
Today we went to Gjirokaster, which is an old city, all made of rocks with slate roofs, and went to look at the Castle there. It was beautiful, very Gothic with many arches and stones and cobblestoned streets. The town was cute, with tiny cobbled streets, little shops and SO MANY MERCEDES! I don't know what it is about this country, but I think it is where Mercedes go to retire. There are a lot of new ones too, but there are TONS of 1970s 1980s Mercedes. They must have got like a buy one, get 100 free deal at some point. I love it!
Tomorrow we go to to Butrint, which is a UNESCO site with ruins from the Ottoman empire. More on that later.
Yesterday we took a bus from Athens to Saranda, Albania, which is a cute little town sandwiched between the mountains and the sea. It is only about an hour from the Greece border and has had much strife. As little as 13 years ago, Albania was still having strife between anarchists and the government (see history of Albania here). However, now they are peaceful and the tourist business has supposedly picked up, although we have not seen more than a handful of other tourists yet.
On the bus, there were only about 6 other people. The whole time, even though we didn't speak the same language, they made sure we made it back onto the bus, bought us oranges and even patted me on the back as I finally got off the bus. They were very helpful and super nice!
Then we were looking for our hostel and a man came up to us and said, "I think I can help you" and since usually taxi drivers and everyone under the sun says they can "help" us when really they want to rip us off, we ignored the guy. Then he said my name. Turns out he was the guy from the hostel, waiting on the street to make sure we found it okay. Then when I asked him later where we could have dinner, he said, "I will take you there. What time would you like to go?" Its like a personal shopper! Anyway, this guy, "Tom" was/is great! He took us to dinner (we invited him to stay and it was very informative), told us exactly where to catch each bus and more!
Tomorrow we go to to Butrint, which is a UNESCO site with ruins from the Ottoman empire. More on that later.
It's All Greek To Me
The next day we went to the beach and observed the customs of the Greeks. Actually, it is mostly older ladies. Here is the drill. Get to the beach. Take off clothes, put on bathing suit. Yup, I saw plenty of old lady boobs that day. Put on colored hat (note: each lady has different colored hat). Get right into the water. Make a circle with whichever friends are already there. Chat for a while, probably talk about your horrible husband and your wonderful grand kids (I couldn't understand them, but I am sure it is the same everywhere). One lady would leave, after changing back into her regular clothes, and others would take her place, with a different colored hat. They never get their hair wet. It was great. They must do this every day. The funniest part is, the next day we went to a totally different beach, about 2 hours from that one, and the ladies were there too!
Oh and don't forget about the food! Great olive oil and tomato salads and tzatziki and hummus and souvlaki. Yum.
Kayıtlar
